Gastronomi ile Turizmde sınıf atlayacağız.

Gastronomi ile Turizmde sınıf atlayacağız.
Adıyaman Lezzetleri tüm dünyaya tanıtılacak.
Gastronomi ile Turizmde sınıf atlayacağız.

  Facebook ve YouTube üzerinden yayın yapan TÜRSAB TV'nin 'Kültür Keşifleri' programının bu haftaki konuğu Adıyaman Belediye Başkanı Dr. Süleyman Kılınç oldu. Başkan Kılınç programda Adıyaman'ın turizm potansiyeli ve gelişimi üzerine bilgiler verdi.

haber arası detay

   Belediye Başkanı  Dr. Süleyman Kılınç, Facebook ile YouTube üzerinden yayın yapan TÜRSAB TV'de yayınlanan 'Kültür Keşifleri' programına konuk oldu.

   TÜRSAB Kültür Turizmi İhtisas Başkan Yardımcıları Özgür Ildır Öksüz ve N. İlham Seyyale'nin sunumlarıyla yayınlanan programda, zengin bir tarihe ve kültüre sahip olan Adıyaman'ı her yönüyle anlatan Kılınç, acentelerden Adıyaman'a düzenlenen tur sayısını arttırmalarını ve Adıyaman'ın da Mardin, Şanlıurfa ve Gaziantep turlarına dahil edilmesini istedi.

   Konuşmasına Adıyaman'ın tarihinden kısaca bahsederek başlayan Başkan Kılınç, şunları dile getirdi: "Adıyaman, tarihin bilinen en eski yerleşim yerlerinden biridir. Palanlı Mağarasında yapılan incelemelerde kent tarihinin M.Ö. 40 bin yıllarına kadar uzandığı anlaşılmıştır. 1114-1181 yılları arası yöreye Türk akınları olur. 1204-1298 yılları arasında Samsat ve yöresini Anadolu Selçukluları ele geçirir. Yavuz Sultan Selim'in İran seferi sırasında yani 1516 yılında da Osmanlı topraklarına katılmıştır. Osmanlı topraklarına katılan Adıyaman, başlangıçta merkezi Samsat'ta bulunan bir Sancakla Maraş Beylerbeyliğine bağlıyken, Tanzimat’tan sonra bir kaza olarak Malatya'ya bağlanmıştır. Cumhuriyetin kuruluşundan 1954 yılına kadar eski idari yapısı korunarak Malatya'ya bağlı kaza konumunda olan Adıyaman 1 Aralık 1954 tarihinde 6418 sayılı Kanunla Malatya'dan ayrılarak müstakil il haline gelmiştir. Adıyaman isminin menşeyi hakkında da çeşitli rivayetler vardır. Bunlardan en bilineni, Perre şehrinde cereyan ettiği belirtilen bir olaya bağlanmaktadır. Farrin yada Perre olarak bilinen şehirde puta tapan bir babanın yedi oğlu, babalarında evde olmadığı bir gün bütün putları imha ederek Allah’ın bir olduğunu kabul ve ilan ederler. Putperest baba durumu öğrenince yedi oğlunu da öldürür. Babaları tarafından öldürülen yedi kardeşin hatırasına Farrin yani Pirin’de bir manastır yaptırılır. Bu olaydan ötürü de şehre Yedi Yaman adı verilir. Yedi Yaman zamanla Adıyaman şekline dönüşür. Kentte 'Yedikardeş' şeklinde bilinen ve şehrin güneyindeki yedi mezarın bulunduğu yer halk arasında halen kutsal sayılırken, burada adaklar kurban ediliyor."

"GASTRONOMİ İLE TURİZMDE SINIF ATLAYACAĞIZ"

   Şehrin en önemli tarihi değerlerinden olan Nemrut Dağı ile Cendere Köprüsü hakkında da bilgiler veren Başkan Kılınç, Adıyaman gastronomisi ile ilgili de şunları ifade etti: "Adıyaman, çiğ köfte başta olmak üzere yüzlerce lezzetin durağıdır. Bu lezzetlerimizin dünyaya tanıtılması için çeşitli projelerimiz var. Bunlardan en önemlisi de kentimize bir gastronomi merkezi kurmak. Çok önem verdiğimiz bu merkezimiz için çalışmalar başladı. İnşallah bu merkezle birlikte Adıyaman'ın lezzetleri tüm dünyaya yayılacak ve yerli ve yabancı turistlerin ilimize gelmeleri için bir sebep daha oluşacak. Ancak bu değerlerimizi ön plana çıkarabilirsek turizmden alacağımız pay arttırabiliriz. Bunu çiğköftede gördük. Yapılan tanıtımlarla tüm dünya etsiz çiğ köftenin ilimize ait olduğunu biliyor. Bu da girişimci hemşerilerimizin gayretleri sayesinde oldu. Bu konuda kararlı ve gayretli bir şekilde çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Ayrıca Adıyaman'da coğrafi işaret alacak çok sayıda ürün de var. Bunun için Ticaret ve Sanayi Odamız tarafından gerekli başvurular ve çalışmalar sürdürülüyor. Ancak şu an halihazırda Coğrafi İşarete sahip ürünlerimiz; Adıyaman Besni Üzümü, Adıyaman Etsiz Çiğ Köfte, Adıyaman Tut Dutu ve Adıyaman Tut Dut Pekmezi, Kahta Bademi, Kahta Bademli İrmik Helvası, Kahta Bulgur Pilavı, Kahta Narı, Gölbaşı Peygamber Üzümü, Sincik El Dokuma Halısı ve Çelikhan Tütünüdür."

TURİZM ACENTELERİNE ÖNERİLER

   Adıyaman'ın tüm ilçeleriyle eşsiz bir kent olduğunu da sözlerine ekleyen Başkan Kılınç, "Her ilçemizin kendine özgü güzelliği ve değerleri bulunmaktadır. Gerek tarih ve kültür, gerekse sağlık, doğa ve inanç anlamında her kesime hitap edecek değerlere sahip olan Adıyaman'ımıza daha çok turist getirmeleri konusunda acentelerle zaman zaman görüşmelerimiz oldu. İnşallah onlarda ilimize yapılan tur sayılarının arttırılması için gerekli düzenlemeyi yaparak gerek ülke gerekse Adıyaman turizmine katkı sunarlar. Çünkü bu herkesin kazanacağı bir durum olur. Bunun için Adıyaman Belediyesi olarak biz de Adıyaman kültürünü gelecek nesillere taşımak için yoğun bir gayret gösteriyoruz. Bunun için birçok projemizi hayata geçirdik, yine birçok projemiz için de çalışmalarımız devam ediyor. Özellikle ilimizin en eski çarşısı olan Tarihi Çarşıda sürdürdüğümüz restorasyon çalışmalarıyla, yine ilimizdeki tarihi konaklardaki yenileme projelerimiz bunların başlangıcı oldu. Bunların yanında GAP İdaresi Başkanlığı ile ortak sürdürdüğümüz 'Geçmişine Misafir Ol' projesiyle de Adıyaman’ın tim zenginliklerinin gelecek nesillere aktarılmasını amaçlıyoruz. Bu proje sayesinde ilimizin nostaljik oyunlarının, materyallerinin ve oyuncaklarının bugünün çocukları tarafından da öğrenilmesi amacıyla bir oyuncak üretim atölyesi, yine Adıyaman’ımızın zengin mutfağının herkes tarafından tanınıp, bilinmesi için bir Adıyaman Kültürel Gastronomi Mutfağı atölyesi, çok kıymetli olan Adıyaman halı ve kilim desenlerinin yeni nesil tarafından da öğrenilmesi için halı-kilim atölyesi gibi atölyeler kurulup, elde edilen ürünlerin satışının yapılacağı Adıyaman Kültürel Ürünler Sergi ve Satış Merkezi ile gelecek nesillere ulaştırılacak. Ayrıca, hayata geçirilecek olan bu projede birçok fonksiyonun bir arada olmasını, birbiriyle harmanlanacak olan alanda hem Adıyaman halkının, hem de şehrimize ziyarete gelen turistler için deneyimlerine olanak sağlayacak bir alan oluşturulacak" dedi.

   Program sonunda Adıyaman'da görülmesi gereken yerleri de sıralayan Başkan Kılınç, "Gezilip görülecek yerler anlamında oldukça zengin olan Adıyaman'a geldiyseniz; UNESCO Dünya Miras Listesi'nde yer alan Nemrut Dağı'na tırmanmadan, gün doğumunu veya gün batımını, yüksekliği 10 metreyi bulan eşsiz heykellerin gölgesinde izlemeden, Arsameia Ören Yeri'ndeki devasa yazıt ve el tokalaşma rölyeflerini görmeden, Perre Antik Kenti ve Kaya Mezarları'nı ziyaret etmeden, Roma Dönemi'nden kalma tek kemerli 1800 yıllık 'Cendere Köprüsü'nü görmeden, 30 binden fazla tarihî esere ev sahipliği yapan Adıyaman Müzesi'ni gezmeden, Çat Baraj Gölü üzerinde bulunan yüzen adaları görmeden, Tarihi Çarşı'dan alışveriş yapmadan, Adıyaman tavası, bademli irmik helvası, şıllık tatlısı ve Besni üzümü ile Adıyaman bademinin tadına bakmadan dönmeyin" diye konuştu.

    Başkan Kılınç;  son olarak kendilerine bu imkanı tanıyan TÜRSAB TV yöneticilerine ve izleyicilere teşekkür etti.

Adıyaman’da turizmin gelişmesi için hiçbir görevden kaçmayan Belediye Başkanı Dr. Süleyman Kılınç, tanıtım anlamında yaptığı çalışmalarla takdir görüyor.

   Adıyaman’ın örfünü, adetlerini, geleneklerini, turistik değerlerini ve yöresel tatlarını tanıtma adına her projeye sonuna kadar destek veren Belediye Başkanı Dr. Süleyman Kılınç'ın bu çabası her kesimden olduğu gibi turizmcilerde destekledi.

   Göreve geldiği günden bu yana il içinde ve il dışında her türlü tanıtım organizasyonunda Adıyaman’ın değerlerinin tanıtılmasını sağlayan Belediyemizin geçtiğimiz günlerde İstanbul'da düzenlenen Emitt Fuarı'na katılarak Adıyaman'ın tanıtımına sunduğu katkıdan dolayı Belediye Başkanı Dr. Süleyman Kılınç'a yaptıkları ziyarette teşekkür eden Adıyamanlı turizmciler, ancak el birliği yaparak Adıyaman'ın değerlerinin ayağa kaldırılabileceğini söyledi.

   Ziyaretle ilgili kısa bir değerlendirmede bulunan Başkan Kılınç, kendisini ziyaret eden Adıyamanlı turizmcilere teşekkür ederek, "Adıyaman Belediyesi olarak turizme çok önem veriyoruz. Adıyaman’da turizmi geliştirmek istiyorsak ilimizin değerlerini tanıtma işine özen göstermeliyiz. İnşallah kısa süre içerisinde Adıyaman’ımızın değerlerini ve tatlarını tüm dünya duyacak ve bu değerleri ve tatları görüp, tatmak için buraya gelecek. Bunun için Adıyaman Belediyesi olarak biz elimizden geleni yapıyoruz ve yapmaya da devam edeceğiz" diye konuştu.

 BAŞKAN KILINÇ ANKARA ZİYARETİNDE ADIYAMAN TURİZMİNİ GÖRÜŞTÜ

Belediye Başkanı  Dr. Süleyman Kılınç, Ankara ziyaretinde Adıyaman’a turizm alanında yeni yatırımlar kazandırmak amacıyla önemli görüşmeler gerçekleştirdi.

   Çeşitli görüşmeler gerçekleştirmek amacıyla Ankara’ya giden Belediye Başkanı Dr. Süleyman Kılınç, özellikle turizm konusunda Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkilileriyle önemli görüşmeler gerçekleştirdi.

   Adıyaman ile ilgili turizm projeleri hakkında fikir alışverişinde bulunmak amacıyla Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan'ı makamında ziyaret eden Başkan Kılınç, Adıyaman'ın turizm potansiyelini geliştirmek için sürdürülen projeler hakkında bilgiler aldı. Burada yaptığı değerlendirmede, ülkenin turizm potansiyeline sahip önemli kentlerinden bir tanesi olan Adıyaman’da turizm alanında planlanan ve sürdürülen projelerin hayata geçirilmesi için gayretle çalıştıklarını söyleyen Başkan Kılınç, ilgi ve alakalarından ötürü Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan'a teşekkür etti.

   Görüşmenin detayları hakkında da bilgiler veren Başkan Kılınç şunları dile getirdi: "Adıyaman’ın turizm kapasitesinin geliştirilmesi, tarihi ve kültürel zenginliklerinin ulusal çapta tanıtılması konularında görüş alışverişinde bulunmak amacıyla Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan beyi ziyaret ettik. Oldukça verimli geçen ziyarette, turizme dönük çalışmalarımız, Nemrut Festivali ve Kültür Merkezi projemiz hakkında genel değerlendirmelerde bulunduk. Bakan Yardımcımıza göstermiş olduğu ilgiden ve desteklerden dolayı teşekkür ederim."

Adıyaman Tarihçesi

  Adıyaman, tarihin bilinen en eski yerleşim yerlerinden biridir. Adıyaman Palanlı Mağarasında yapılan incelemelerde kent tarihinin M.Ö. 40.000 yıllarına kadar uzandığı anlaşılmıştır.

         Yine Samsat-Şehremuz Tepe'deki tarihi bulgulardan M.ö. 7.OOO yılına kadar Paleolitik, M.O. 5.000 yıllarına kadar Neolitik, M.Ö. 3.OOO yıllarına kadar Kalkolitik ve M.O. 3.0OO-1.200 yıllan arasında da Tunç Çağı dönemlerinin yaşandığı anlaşılmıştır. Bu dönemde bölge Hititlerle Mitannilar arasında el değiştirmiş ve Hitit Devletinin yıkılmasıyla (M.Ö. 1.200) karanlık bir dönem başlamıştır. M.Ö. 1.2OO'den Frig Devletinin kuruluşu olan M.Ö. 750 yıllan arası dönemle ilgili olarak yazılı kaynağa rastlanmamıştır. Ancak; bu dönemde yöre, Asur etkisine girmeye başladığından, Samsat'ta bulunan Asur  mühürleri ve Kahta Eskitaş Köyünde bulunan Hitit Hiyeroglifi ile yazılmış kitabeler, Anadolu'daki tarihi silsilenin Adıyaman'da da aynen devam ettiğini, göstermektedir. Bu dönemde Adıyaman ve çevresinde Hitit Devletinin yıkılmasıyla ortaya çıkan Geç Hitit şehir devletlerinden biri olan Kummuh Devleti hüküm sürmüştür.

        M.Ö. 9OO-70O yılları arasında yöre Asur etkisinde kalmakla birlikte, Asurlular tam olarak egemen olamazlar. 6. yüzyılın başlarından itibaren yöreye Persler hakim olur ve yöre Satrap'lar (Valiler) eliyle yönetilir. M.Ö. 334 yılında Makedonya Kralı Büyük iskender'in Anadolu'ya girmesiyle Pers'ler hakimiyetini kaybetmiş ve M.Ö. 1. yüzyıla kadar yörede Makedonyalı Selev-kos'lar hüküm sürmüştür. Selev-kos'ların gücünün zayıfladığı sıralarda, Kral Mithradetes l Kallinikos Kommagene Krallığının bağımsızlığını ilan etmiştir (M.Ö. 69).

        Başkenti Samosota (Samsat] olan Kommagene Krallığı, egemenliğini M.S. 72'ye kadar sürdürmüş, bu tarihte yöre Roma İmparatorluğunun eline geçmiş ve Adıyaman Roma İmparatorluğunun Syria (Suriye) Eyaletine, 6. Lejyon olarak bağlanmıştır. Roma İmparatorluğunun 395 yılında Batı ve Doğu Roma olarak ayrılmasıyla, Adıyaman Doğu Roma İmparatorluğuna katılmıştır. 643 yılından itibaren bölgeye İslam akınları başlamakla birlikte İslam hakimiyeti ancak 670 yılında Emevi'lerle kurulabilmiştir. 758 yılında ise, II, Abbasi komutanlarından Mansur Ibn-i Cavene'nin hakimiyetine girer. 926 yılına kadar Abbasi hakimiyetinden sona Hamdanüerin egemenliği başlar. 958 yılında yöre yeniden Bizanslıların eline geçer.

       1114-1181 yıllan arası yöreye Türk akınları olur. 1204-1298 yılları arasında Samsat ve yöresini Anadolu Selçukluları ele geçirir. 1230 ve 1250 yıllarında Moğol saldırılan yaşanır. 1298'de yöre ve bölge Memlüklerin eline geçer. 1393 yılında Adıyaman bu kez de Timurlenk tarafından yağmalanır.

       Büyük bir istikrarsızlığın olduğu Orta Çağ boyunca Adıyaman Bizans, Emevi, Abbasi, Anadolu Selçukluları, Dulkadiroğullan arasında el değiştirmiş ve nihayet Yavuz Sultan Selim'in İran seferi sırasında 1516 yılında Osmanlı topraklarına katılmıştır. Osmanlı topraklarına katılan Adıyaman, başlangıçta merkezi Samsat'ta bulunan bir Sancakla Maraş Beylerbeyliğine bağlıyken, Tanzimat’tan sonra bir kaza olarak Malatya'ya bağlanmıştır.

       Cumhuriyetin kuruluşundan 1954 yılına kadar eski idari yapısı korunarak Malatya'ya bağlı kaza konumunda olan Adıyaman 1 Aralık 1954 tarihinde 6418 sayılı Kanunla Malatya'dan ayrılarak müstakil il haline gelmiştir.

KRONOLOJİ

M.Ö. 40000- M.Ö. 7000 Paleolitik

M.Ö. 7000 - M.Ö. 5000 Neolitik

M.Ö. 5000 - M.Ö. 3000 Kalkolitik

M.Ö. 3000 - M.Ö. 1200 Hititler

M.Ö. 1200 - M.Ö. 750 Asurlular

M.Ö. 750 - M.Ö. 600 Frigler

M.Ö. 600-M.Ö. 334 Persler

M.Ö. 334-M.Ö. 69 Makedonlar

M.Ö. 69-M.S. 72 Kommagene Krallığı

72-395 Roma İmparatorluğu

395-670 Doğu Roma (Bizans)

670-758 Emeviler

758 - 926 Abbasiler

926- 958 Hamdaniler

958 –1114 Bizanslılar

1114 –1204 Eyyubiler

1204 –1298 Anadolu Selçuklular

1298 –1516 Memluklular

1516 –1923 Osmanlı İmparatorluğu

Adıyaman'ın Tarihsel Gelişimi

         Adıyaman ve çevresinde yapılan arkeolojik kazılar ve yüzey araştırmaları sonucu buranın tarihinin Paleolitik döneme kadar uzandığını göstermiştir.

         İnsanlık aleminin Toplayıcılık ve Avcılık Dönemi adını verdiği kültür evresinin de izlerini taşıyan, büyük medeniyetlere beşiklik eden Adıyaman, 100 yıldan bu yana dünya arkeologlarını meşgul eden bir araştırma alanı haline gelmiştir.

         Yöredeki arkeolojik kazılarda bulunan Paleolitik (40.000) ve Neolitik dönemlere ait çakmak taşından yapılmış el baltaları, delici ve kazıcılar, obsidiyenden yapılmış ok uçları, pişmiş toprak parçaları; Kalkolitik döneme ait pişmiş topraklardan yapılmış kaplar ve objeler, Erken Tunç Çağına ait madeni eserler; Demir Çağına ve Helenistik döneme ait taş ve pişmiş topraktan eserler, Roma dönemine ait kandiller, çeşitli kaplar, heykeller ve taş eserler, Bizans dönemine ait küp ve diğer seramik çeşitleri; Abbasiler dönemine ait altın ziynet eşyaları, Selçuklu ve Osmanlı dönemine ait sırlı seramikler, vazolar, cam eserler; mühürler, yüzükler ve bilezikler, insan ve hayvan figürleri gibi daha birçok arkeolojik eserler, Adıyaman ve çevresinin tarihi zenginliklerini ortaya koymaktadır.

        Adıyaman ve çevresinin tarihi zenginliklerinin eskiden beri bilinmesi bölgenin son yüz yıllarda birçok yerli ve yabancı bilim adamları tarafından araştırılmasına neden olmuştur.

- Eski Çağda Adıyaman

          Coğrafi konum itibariyle Güneydoğu Anadolu Bölgesi, güneyde Mezopotamya, doğuda İran, kuzeyde doğu Anadolu ve Kafkasya, batıda Orta Anadolu bozkırları arasında yer alan bir orta bölgedir. Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi yaylaları, sözü edilen bölgeler arasında binlerce yıl önce parlayıp sönen eski medeniyetlerin bir kavşak yeri olduğu için insanlık tarihi boyunca eşi az görülen medeniyetlere sahne olmuştur (ERZEN,Afif: Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi Tarih Anatolia and Urartions-Ankara 1984 s.7).

         Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi Tarih öncesi çağlarda yaşayan insanların ihtiyaçlarını karşılayacak elverişli bütün özelliklere sahipti. Su kaynakları, doğal kaya sığınakları, çayır ve ormanlık alanları ile zengin av hayvanları insanları en eski çağlardan beri bu bölgeye çekmiş olmalıdır. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesindeki bu elverişli özellikler, avcılık ve toplayıcılıkla geçimlerini sürdüren insanlara çok olumlu yaşama ortamı sunmuştur. Bu ortam bölgede bir çok medeniyetin filizlenmesi sonucunu doğurmuştur. Adıyaman Bölgesindeki Eskiçağ Yerleşmeleri Paleolitik Yerleşmeler

         Paleolitik kültürü meydana getirmiştir. Bu insanlar için avcılık kültürel gelişimin ilk devrelerinde en önemli aşamalardan biriydi. Bölgede bulunan bol miktardaki av hayvanı insanların düşüncesine ve sosyal yaşantısına yön veren etkenlerden biri olmuştur. Adıyaman-Malatya karayolu üzerinde bulunan PALANLI KAYAALTI SIĞINAĞI işte böyle bir paleolitik dönem yerleşmesidir.Adıyaman Samsat Şehramuz Tepesi ve Çevresi Yerleşmeleri’nde yine Paleolitik dönem kalıntıları bulunmaktadır. Bölgede ayrıca Kung Kıracı Tepesi, Ziyaret Tepesi ve Kemşak Tepesi gibi yerleşim yerleri de vardır.

        Adıyaman yöresinde Neolitik, Kalkolitik ve Eski Tunç Dönemini yansıtan yerleşme yerlerinin başında, bugün Atatürk Barajı Göleti sahası içinde kalan Samsat (Samosata Höyüğü) gelmektedir. Ayrıca Kommegene Krallığı’nın başkentliğini yapmıştır. Keza Tille Höyük yörenin diğer önemli bir höyüğüdür.   

        Adıyaman, Helenistik ve Roma Dönemi eserleriyle ün yapmış bir ildir. Bu kalıntıların en önemlisi Karadut Köyü yakınındaki 2206 m yüksekliğinde Nemrut Dağı’nın üzerindedir. Toros Dağları ile Fırat Nehri arasındaki yöre, Helenistik ve Roma çağlarında Kommagene olarak adlandırılır.

        Kommagene M.Ö. I. Yüz yıl başında Selevkosların hakimiyetine son veren iç savaşlar sırasında I. Mithradates Kallinikos tarafından bağımsız bir krallık olarak kurulmuştur. Antikçağ’ daki adı Nymphaios olan bugünkü Kahta Çayı üzerindeki Eski Kahta Köyünün yanında yer alan Arsameia kentinde, antik kentin kuruluşunu anlatan yazıtlara rastlanmıştır. Bu kentin 3 km güneybatısında Kahta Çayı’nın bir kolu olan Cendere Çayı’ndaki Septimus Severus  Köprüsü, sütunlar üzerindeki Latince  yazıtına göre Romalılar döneminde yaptırılmıştır.

        Antitorosların bir uzantısı olan Nemrut Dağı’nın 2206 m yükseklikteki zirvesinde bugün herkes tarafından bilinen ve Geç Helenistik Devirden kalma tapınaksal mezar anıtı, yeryüzünün en değerli kültür varlıklarından biri olarak kabul edilmiştir. Bu anıt ve çevresi 1987 yılında UNESCO nezrindeki “İnsanlığın Kültür Mirası” listesine alınmış 1988 yılında da Türk Hükümeti tarafından Milli Park ilan edilmiştir.        

        Roma dönemi eserleri arasında kaya mezarları da bulunmaktadır. Adıyaman- Kahta İlçesi Eskitoz (Ancos) Köyünün doğusundaki Fırat vadisinde yamaç boyunca kalker kayalara oyulmuş pek çok mezar bulunmuştur. Ancak bunlar Atatürk Barajı suları altında kalmıştır.

        Güneydoğu Anadolu Bölgesinde özellikle Adıyaman ve Gaziantep yöresinde kurulmuş olan ilk devlet Kommagene (M.Ö.69-M.S.72) Krallığıdır. Bölgede Selevkos hakimiyetini İran’daki Parth’ların (M.Ö.240-85) hakimiyeti takip eder. Parthlar sınırlarını Fırat boylarına kadar genişleterek Diyarbakır’ı ellerine geçirirler. Ancak M.S.226 yıllarına kadar ellerinde tutabildiler (OKTAY Akşit,“Roma İmparatorluk Tarihi” İstanbul 1985).

-       Orta Çağda Adıyaman

         Adıyaman ve çevresi M.S.395 yılından itibaren Doğu Roma İmparatorluğu’ nun (Bizans Devleti’nin) egemenliği altındayken İslam akımlarına maruz kalmıştır.

        Hz. Ömer’in halifeliği döneminde (634-644) Adıyaman ve çevresi Müslüman Arapların eline geçmiştir. Aba Ubeyde, Halid Bin Velid, Sait Bin Ebi Vakkas ve İyaz Bin Ganm gibi tanınmış İslam komutanlarının katıldığı savaşlar sonucunda 638 yılında bu bölge İslam topraklarına katılmıştır.

        Adıyaman ve çevresi bir süre Müslümanlarla Bizanslar arasında sınır bölgesi ve çekişme konusu olur. 670 yılında Emevi komutanlarından Mansur Bin Cavena Adıyaman’ı ele geçirir. Bu komutanın Adıyaman şehrinin ilk yerleşim alanı içinde kalan bugünkü Adıyaman Kalesini yaptırdığı rivayet olunur.

        M.S. 758 yılında Abbasi halifesi Ebu Cafer Mansur tarafından Emevi egemenliğine son verilir. Böylece Adıyaman ve çevresine Abbasiler hakim olurlar. 

        M.S. 1066 yılında Selçuklu komutanlarından Gümüştekin, Adıyaman şehrini (Hısn-ı Mansur-u) ve çevresini ele geçirir; ancak iç karşılıktan dolayı geri çekilir. 1071 Malazgirt Muharebesi’ni izleyen 1082 yılında Hıns-ı Mansur (Adıyaman şehri), tekrar ele geçirilir ve Abbasi hakimiyeti sona erer. Selçukluların egemenliği altında kalan Adıyaman ve çevresi Haçlı Savaşları’nın etkisi altında kalarak geçici olarak el değiştirir. Adıyaman ve çevresi 1114-1204 tarihleri arasında Eyyubilerin kontrolü altına da girmiştir. Anadolu Selçukluların 1298 yılında Moğolların istilasına uğrar; iç karışıklık yaşanır. Bu durum 1339 tarihine kadar devam eder. 1339 tarihinde Adıyaman ve çevresi,

        Dulkadıroğulları Beyliği’nin kurulmasından bir süre sonra Dulkadıroğulları’ nın egemenliğine girer. 1398’ de Osmanlı Padişahı Yıldırım Beyazıt yöreyi ele geçirirse de Doğu Anadolu’ya egemen olan Timur tehlikesi nedeniyle geri çekilir. Sonuçta Adıyaman ve çevresi tekrar Dulkadıroğulları’nın eline geçer.

-       Yeni Çağda Adıyaman

         1515 yılında Osmanlı İmparatorluğu’nun hükümdarı Yavuz Sultan Selim, İran seferi dönüşünde Dulkadiroğulları Beyliği’nin egemenliğine son vererek, Adıyaman ve çevresini topraklarına katar. Böylece Adıyaman’da Osmanlı İmparatorluğu dönemi başlamış olur.

         Adıyaman ve çevresi Osmanlı yönetimine girdikten sonra, sınır boyu olmaktan çıkar. Bunun sonucu olarak savaş, baskın ve istila korkusundan kurtulur, huzura ve sükuna kavuşur. Osmanlı yönetiminin Türk aşiretlerini belli yörelerde oturmaya mecbur eden iskan (yerleşme) politikasından dolayı, Anadolu’nun diğer yerlerinde olduğu gibi bu yörede de zaman zaman isyanlar meydana gelir; ancak bu isyanlar bastırılır.

-       Adıyaman'ın İdari Tarihi

        Dulkadiroğullarından Osmanlı İmparatorluğu’na geçen Adıyaman şehri, önce Kahramanmaraş (Zülkadriye) Eyaleti sınırları içinde yer alır. İlk yıllarda (1519-1530) Samsat sancağına bağlanır. 1531’ den sonra da Elbistan sancağına bağlanır. 1841 yılında Adıyaman şehrinin ilçe merkezi olduğunu görülür. Şehri, vali adına görev yapan bir memur yani kaymakam tarafından yönetilmeye başladığını görülür. Ancak tarihi belgelerde “Kaymakam”sözcüğüne rastlanmamıştır. 1849 yılında sancak haline getirilerek Diyarbakır’a bağlanmıştır. Bu tarihten itibaren Besni, Kahta ve Siverek ilçelerinin de Adıyaman sancağına bağlandığı görülür. 1859 yılında bu defa Malatya sancak olunca, Adıyaman tekrar ilçe haline dönüştürülür. Bu durum, Adıyaman’ın resmen il merkezi olduğu 01.12.1954 tarihine kadar devam eder.

       Söz konusu yasayla Adıyaman il olmuştur. 22.06.1954 tarih ve 6414 sayılı yasa ile Kahta, Besni, Gerger ve Çelikhan ilçeleri ile birlikte 16 bucak da Adıyaman'a bağlanmıştır. Daha sonra 7035 sayılı kanunla 01.04.1958 tarihinde Gölbaşı, 01.04.1960 tarihinde Samsat, 09.05,1990 tarihinde 09.05.1990 tarihinde 1664 sayılı yasayla Tut ve 1991 yılında ise Sincik ilçe merkezine dönüştürülmüştür. Bugün Adıyaman’a bağlı 8 ilçe merkezi bulunmaktadır.
 

Yorum Yaz