Türkiye Ekoturizm Raporu yayınlandı.

Türkiye Ekoturizm Raporu yayınlandı.
Ekoturizm raporu yayınlandı.
Türkiye Ekoturizm Raporu yayınlandı. Türkiye Ekoturizm Raporu yayınlandı.

XXI. yüzyılda küreselleşmenin izlerini her alanda görmekteyiz. Farklı ülkelerde yaşayan insanların aynı müzikleri dinlemesi, aynı yemeklerden zevk alması ve aynı modayı takip etmesi ile görebileceğimiz bu durum esasen XX. yüzyıl ile kitle iletişim araçlarında yaşanan devrim niteliğindeki gelişmeler sonucu ortaya çıkmıştır. Cep telefonu, televizyon, internet gibi yeni buluşların yanı sıra hava yolu, hızlı tren gibi buluşlar ve ulaşım altyapısının ilerlemesi ile seyahatlerin artması farklı coğrafyalarda yaşayan insanların birbirleri ile iletişime geçmesine, birbirlerini tanımalarına ve birbirlerine öykünmeye başlamalarına yol açmıştır.

haber arası detay


İnsanlar genel refah seviyesinin de yükselmesine paralel olarak farklı yerlere seyahat etmeye ve yeni yerler tanımaya yönelmişler, bu durum da XX. yüzyıl itibarıyla turizmin dünya ticaret sahnesinde giderek yükselmesine vesile olmuştur. Turizm genel olarak kendine has coğrafi, kültürel ve tarihi özellikleri bulunan bir coğrafyanın ilk gelen turistler tarafından parlatılmasıyla ortaya çıkmış ve devamında gazete, dergi, televizyon gibi iletişim araçları vasıtası ile insanlara tanıtılarak bu bölgelerin giderek ünlenmesine olanak sağlamıştır. Sonuç olarak yıldızı parlayan turistik bölgeler bireysel olarak veya turlar aracılığı ile gelen turistlerin bıraktığı para sayesinde giderek zenginleşmiş ve bulundukları coğrafyada ekonomik anlamda da bir çekim alanı haline gelmişlerdir.


1990’lara gelindiğinde kitlesel halde turist gelen yerlerde ortaya çıkan plansız yapılaşma, turizme bağlı ekonomik ve çevresel sorunlar nedeni ile bir takım tedbirlerin alınması gerektiği tartışılmaya başlanmış, 1998 yılında Birleşmiş Milletler Ekonomik ve Sosyal Konseyi 2002 yılını “Uluslararası Ekoturizm Yılı” olarak ilan etmiştir. Ekoturizm tanımı hala gelişmeye açık olmakla birlikte temel olarak sürdürülebilir çevre ve kırsal kalkınma üzerinden açıklanmaya çalışılmaktadır. Nitekim 2002 Uluslararası Ekoturizm Yılı içerisinde Kanada’da gerçekleştirilen “Dünya Ekoturizm Zirvesi”nde de ekoturizm az gelişmiş bölgelerde yoksulluk ile mücadelede önemli bir silah olarak açıklanmış ve bu kapsamda sürdürülebilir kalkınmanın bir parçası olarak ele alınmıştır. Yine bu zirvede belirtilen başlıca ilkeler ışığında ekoturizm faaliyetleri ile;
• Doğal hayatın ve kültürel mirasın korunmasına katkıda bulunmaya,
• Yerel halkın turizmden doğrudan fayda sağlamasına ve refah seviyesini yükseltmesine,
• Ziyaret edilen bölge hakkında farkındalık oluşturulmasına katkıda bulunulmaya
çalışıldığı ifade edilmiştir. Turizm literatüründe kültürel turizm, macera turizmi, doğa turizmi, yeşil turizm, sürdürülebilir turizm ve alternatif turizm gibi pek çok şekilde anılan ekoturizm kavramının ortaya çıkışı henüz yenidir. Bu durum ekoturizm konusunda çerçeve çizilebilmesini ve dolayısıyla pazar analizi yapılabilmesini zorlaştırmaktadır. Görüldüğü üzere net bir tanımı olmamakla birlikte ekoturizm kitle turizmine alternatif olarak ortaya çıkmıştır. Ekoturizm ile hedeflenen çıktı turizmin ekonomik getirilerinin bölgeyi bozmadan ve bölge içinde kalacak şekilde değerlendirilmesidir. Bunun için de küçük grupların ve yer küreyi keşfetmek isteyen seyyahların seyahati teşvik edilmektedir

BATI AKDENİZ KALKINMA AJANSI EKOTURİZM SEKTÖR RAPORU

TÜRKİYE’DE EKOTURİZM
Dünyada seyahat alanında yaşanan gelişmeler turizmin ivme kazanmasına ve ziyaretçi sayısının 1 milyar 458 milyona ulaşmasına sebep olmuştur. Bu pastadan en büyük payı alan turizm türü deniz-kum-güneş turizmi olarak da bilinen kıyı turizmidir. Ancak rekabetin yoğun olduğu bu sektörde kıyıların taşıma kapasitesi aşılmış ve çevre açısından geri döndürülemez olumsuz sonuçlar ortaya çıkmaya başlamıştır.
1950 yılında 28.625 turist ağırlayan ülkemiz o günden bugüne büyük mesafe kat etmiştir. 1980 yılında ise düzenli artan turist sayısı 1.288.060 sayısına ulaşmıştır. Bu yıldan sonra farklı pazarlarda yapılan tanıtım hamleleri, turizme verilen teşviklerle ülkemiz dünyada en fazla turist ağırlayan ülkelerden biri haline gelmiştir. 2015 yılına kadar neredeyse sürekli artarak 40 milyon rakamına yaklaşan ziyaretçi sayısı, 2016 yılında yaşanan siyasi gelişmeler sebebiyle düşüş göstermiş sonrasında tekrar toparlanma sürecine girmiştir. UNWTO 2019 yılı verilerine göre ülkemiz en fazla ziyaret edilen 6. ülke konumundadır.


Yıllara göre ülkemize gelen turistlerin ortalama harcama rakamları incelendiğinde bir düşüş trendinin olduğu anlaşılmaktadır. Bu durum kitle turizminde pastadan daha fazla pay alabilmek amacıyla özellikle Akdeniz havzasında yer alan ülkelerle girişilen kıyasıya rekabetin sonucudur. Bunun yanında ülkemizin sahil kesimlerinde yaz sezonu olarak adlandırılan Mayıs-Eylül döneminde gelen ziyaretçilerle birlikte mevcut nüfus birkaç katına çıkmakta ve sahip olunan kaynaklar hızla tükenmektedir.
Ancak dünyada olduğu gibi ülkemizde de sadece yaz sezonunda sahillerin değerlendirilebildiği ve kâr marjı artan rekabet ile gittikçe düşen kitle turizm türleri yerine alternatif turizm türlerine bir yöneliş yaşanmakta ve turizm politikaları buna göre şekillendirilmektedir. Son yıllarda belirli konularda doğal hayat üzerinde odaklanılan, kültürel miras temelli ve kırsal kaynakların değerlendirildiği turizm türlerine ilgi her geçen gün artmaktadır. Bir alternatif turizm türü olan ekoturizm; doğal hayatın korunmasını, yerel halkın refah seviyesine katkıda bulunulmasını, ziyaretçilerin bilinç seviyesinin artırılmasını amaçlamaktadır.
Türkiye Turizm Stratejisi 2023 belgesinde ülkemizin kıyı turizmi yanında alternatif turizm seçenekleri bakımından eşsiz imkânlara sahip olduğu ancak bu potansiyelin rasyonel olarak değerlendirilmediği, Akdeniz-Ege kıyı kesiminde aşırı yığılma olduğu, kıyı gerisi ve çevre alanlarda çarpık yapılaşmanın yaygınlaştığı, alt yapı yetersizliği ve çevre sorunlarının ortaya çıktığı belirtilmiştir. Yine aynı belgede Turizm Stratejisi 2023’ün ülkemizin doğal, kültürel, kültürel, tarihi ve coğrafi değerlerini koruma-kullanma dengesi içinde kullanmayı ve turizm alternatiflerini geliştirerek ülkemizin turizmden alacağı payı artırmayı hedef aldığına değinilmiştir. Kaynakların etkin kullanımı amacıyla 9 turizm gelişim bölgesi, 7 tematik koridor, 10 turizm kenti ve 5 ekoturizm bölgesi önerilmiştir.

Raporun tamamına ulaşmak için Link:

 https://www.baka.gov.tr/assets/upload/dosyalar/ekoturizm-sektor-raporu.pdf

Yorum Yaz