Marjinal tarım arazilerinde kurulabilecek kamping ve glamping alanları, doğa ile uyumlu turizm seçeneklerine yeni bir perspektif kazandırıyor.
Doğal güzelliklere yakın alanlarda kurulacak turizm tesisleri için çevre dostu planlama koşulları turizme sürdürülebilirlik katıyor.
Doğal Güzelliklerde Kamping, Glamping, Dom Çadır ve Tiny House Tesisleri: Yeni Nesil Turizm Alanları için İzin ve Planlama Koşulları
Son yıllarda doğaya dönüşü ve sürdürülebilir turizmi teşvik eden yeni konaklama trendleri olan kamping, glamping, dom çadır, ve tiny house alanları, turizm sektöründe hızla popülerleşiyor. Özellikle doğal güzellikleri barındıran alanlarda kurulan bu tesisler, çevreye uyumlu ve minimal yapılarıyla ön plana çıkıyor. Ancak, bu tür turizm alanlarını faaliyete geçirmek için yerine getirilmesi gereken bazı izin ve planlama koşulları bulunmaktadır. Bu yazıda, kamping ve glamping alanlarının açılması için gerekli olan imar, yapı ve arazi gereksinimleri ayrıntılı bir şekilde ele alınacaktır.
Kamping, Glamping ve Tiny House Alanlarında İmar ve Arazi Şartları
Bu tür turizm alanlarının yasal olarak kurulabilmesi için belirlenmiş birkaç temel koşul bulunur. İşte ilgili imar düzenlemelerine ve kullanım izinlerine göre belirlenmiş başlıca koşullar:
Minimum Arazi Büyüklüğü: Kamping, glamping veya tiny house alanları için belirlenmiş minimum arazi büyüklüğü 5.000 metrekaredir. Bu sınırlama, turizm tesisinin doğaya uyumlu, geniş ve ferah bir ortamda hizmet vermesini sağlamayı amaçlar. Ayrıca, bu büyüklük gerekliliği, tesisin gereksinim duyacağı altyapı birimlerini ve konaklama ünitelerini karşılayabilecek alanı sağlar.
Ulaşılabilir Yola Cephe Koşulu: Turistik tesislerin, ana yollar veya ulaşılabilir yan yollar gibi bir yola cepheli olması gerekmektedir. Bu koşul, turistlerin ve ziyaretçilerin tesise ulaşımını kolaylaştırmakla kalmaz, aynı zamanda turizm altyapısının düzgün bir şekilde gelişmesini destekler.
Tarım Dışı Alan Kullanımı: Kamping ve glamping tesislerinin kurulacağı alanlar, tarımsal üretime uygun olmayan, yani “marjinal tarım arazisi” olarak kabul edilen bölgelerden seçilmelidir. Bu özellik, doğal alanların verimliliğine zarar vermeden turizm alanlarının geliştirilebilmesine olanak tanır.
Plansız Alan Koşulu: Tesisin kurulacağı bölgenin, mevcut imar planlarına göre “plansız alan” olarak kabul edilmesi gerekmektedir. Bu koşul, yapılaşma izni olmayan doğal alanlarda, doğayla uyumlu, minimal tesislerin kurulmasına olanak sağlar.
Doğal Güzelliklere Yakınlık: Bu tür turistik tesislerin karayolları güzergâhları, deniz, göl, dağ veya dere gibi doğal güzelliklere yakın yerlerde kurulması teşvik edilmektedir. Bu yaklaşım, hem turistlerin doğayla iç içe bir deneyim yaşamalarını sağlar hem de bölgenin turizm potansiyelini artırır.
Büyük Ova Koruma Alanları Dışında Yer Alma: Bu turistik tesislerin, tarımsal önemi yüksek olan “Büyük Ova Koruma Alanı” olarak belirlenmiş bölgelerde yer almaması gerekmektedir. Bu düzenleme, verimli tarım alanlarını koruyarak ülkenin tarım politikalarını desteklerken aynı zamanda ekoturizm olanaklarına alan açar.
Baraj ve Su Koruma Alanları: Kamping, glamping veya tiny house alanları, barajlar ve içme suyu havzaları gibi koruma altına alınmış su kaynaklarına zarar vermemek adına, bu alanların dışında yer almak zorundadır. Bu düzenleme, çevre koruma açısından büyük bir öneme sahiptir ve su kaynaklarının korunmasına yönelik bir tedbir olarak işlev görür.
Sit Alanları ile Uyumluluk: 1. veya 2. derece doğal sit alanları olarak belirlenmiş bölgelerde yapılaşmaya izin verilmez. Bu düzenleme, özellikle doğanın korunması ve biyolojik çeşitliliğin sürdürülebilirliğinin sağlanması açısından büyük önem taşır.
Tesislerin Fiziksel Özellikleri ve Yapılaşma Koşulları
Bu alanlarda yapılacak olan tesislerin çevreye uyumlu ve minimal düzeyde yapılaşmaya sahip olması hedeflenmiştir. Yapılara dair belirlenmiş başlıca koşullar şunlardır:
Taşınabilir Üniteler: Kamping ve glamping alanlarında konaklama ihtiyacını karşılamak için çadır, karavan gibi taşınabilir ünitelerin kullanımı tercih edilmektedir. Bu, hem doğanın korunmasına katkı sağlar hem de tesisin farklı sezonlara göre esneklikle düzenlenebilmesine olanak tanır.
Ortak Kullanım Alanları: Alan içinde yalnızca konaklama ünitelerine değil, aynı zamanda ortak kullanım için duş, tuvalet, çamaşır yıkama, mutfak, depo, servis üniteleri ve resepsiyon gibi yapılara da yer verilebilir. Bu üniteler, tesisin fonksiyonel yapısını desteklemek için gerekli olup, alanın ziyaretçiler için konforlu bir hale getirilmesine katkıda bulunur.
Yapılaşma Koşulları: Kamping, glamping ve tiny house tesisleri için yapılaşma emsali (E) 0.05 olarak belirlenmiştir. Bu koşul, doğal alanın azami korunmasını sağlayarak çevreye en az müdahalede bulunulmasını amaçlar. Ayrıca, yapıların maksimum bina yüksekliği (H) 4,50 metre, yani 1 kat ile sınırlandırılmıştır. Bu yükseklik sınırı, doğanın estetik görünümünü bozmadan yapılaşmaya olanak tanır.
Çevreyle Uyumlu Tesis Anlayışı: Tüm bu koşullar çerçevesinde kamping ve glamping alanları, çevreye uyumlu turizm yapıları olarak dikkat çeker. Bu tesislerin doğal güzelliklere yakınlıkları, turistlerin doğayla iç içe vakit geçirmelerine olanak tanırken, taşınabilir yapılar ve düşük yapılaşma emsali sayesinde alanın doğal dokusu korunmuş olur.
Kamping, glamping, dom çadır ve tiny house alanları gibi yeni nesil turistik konaklama tesisleri, doğal çevreye duyarlı bir yaklaşımı benimseyerek turizm sektörüne yeni bir soluk getirmektedir. Bu tesislerin belirlenmiş yasal koşullar çerçevesinde kurulması, doğal güzelliklerin korunmasını ve sürdürülebilir turizm hedeflerine ulaşılmasını sağlar. Giderek artan doğa turizmi talebine cevap vermek üzere kamping ve glamping alanlarının çoğalması, Türkiye’deki turizm altyapısının gelişimine katkıda bulunurken, doğal kaynakların korunmasını da desteklemektedir.
Ayrıntılı Bilgi için Ekoturizm proje koordinatörü Beytullah Yılmaz 0 544 608 84 80 bilgi alabilirsiniz.