Dezenformasyonla Mücadele Merkezi, dolar kurunun 15 gün sonra 40 lira olacağı iddialarını yalanladı. TCMB’nin Piyasa Katılımcıları Anketi’nin manipülatif kullanımına karşı uyarılarda bulundu. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, dolar kuruna ilişkin asılsız rapor iddialarına net bir dille cevap verdi. Piyasa Katılımcıları Anketi’nin yanlış yorumlandığını ve herhangi bir sızıntının olmadığını açıkladı.
Son zamanlarda sosyal medyada ve bazı basın yayın organlarında dolaşıma giren “Doların 15 gün sonra 40 lira olacağı” ve “Merkez Bankası’nın raporu sızdı” gibi iddialar, Dezenformasyonla Mücadele Merkezi tarafından yalanlandı. Yapılan açıklamada, bu tür haberlerin Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından her ay yayımlanan Piyasa Katılımcıları Anketi’nin yanlış yorumlanması ve manipülatif amaçlarla kullanılması sonucu ortaya çıktığı belirtildi.
Gerçek Dışı İddialar ve Dezenformasyon Tehlikesi
Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’nin açıklamasına göre, TCMB’nin anket sonuçları, piyasa katılımcılarının beklentilerini yansıtmakta ve kurumsal beklenti veya tahminleri içermemektedir. Bu bağlamda, Mart 2024 anketinde piyasa katılımcılarının mart ayı sonu için ABD doları kur beklentisi 32,63 lira olarak belirlenmiştir1. Ancak, bazı haber kaynaklarının bu bilgileri çarpıtarak halk arasında yanıltıcı bilgiler yaydığı ve bu durumun piyasa bozucu bilinçli eylemler olarak değerlendirildiği ifade edilmiştir.
Yasal Yaptırımlar ve Kamuoyu Bilgilendirmesi
Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) ve Merkez Bankası, söz konusu asılsız haberler nedeniyle TCK md. 217/A hükmünden suç duyurusunda bulunacaklarını duyurmuştur. Bu tür manipülatif haberlerin piyasalar üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceği ve ekonomik istikrara zarar verebileceği vurgulanmıştır. Ayrıca, Dezenformasyonla Mücadele Merkezi, vatandaşları bu tür yalan haberlere itibar etmemeleri konusunda uyararak, doğru bilgi kaynaklarına başvurmalarını önermiştir.
Ekonomik İstikrar ve Doğru Bilgilendirme Önemi
Bu olay, ekonomik istikrar ve doğru bilgilendirmenin önemini bir kez daha gündeme getirmiştir. Piyasa katılımcıları ve vatandaşlar, ekonomik veriler ve beklentiler konusunda doğru ve güvenilir kaynaklardan bilgi almalıdır. Yanıltıcı haberlerin ve dezenformasyonun, toplumda kargaşa ve güvensizlik yaratma potansiyeline sahip olduğu unutulmamalıdır.
Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’nin açıklamaları, ekonomik verilerin doğru yorumlanması ve yayılmasının, finansal piyasaların sağlığı ve vatandaşların doğru bilgilendirilmesi açısından ne kadar kritik olduğunu göstermektedir. Kamuoyunun, resmi ve güvenilir kaynaklardan gelen bilgilere dayanarak hareket etmesi, ekonomik kararlarını bu doğrultuda şekillendirmesi gerekmektedir. Bu tür asılsız iddiaların ortaya çıkışı ve yayılması, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde dikkatli ve eleştirel bir yaklaşımı zorunlu kılmaktadır.
