Ekoturizm, Ekolojik Turizm, Kırsal Turizm, Bungalov Ev Projeleri, Tarımsal Turizm, Agro Turizm gibi konaklama tesisleri düşünüyorsanız bu makaleyi sonuna kadar okumanızda fayda görüyorum. Takıldığınız noktalarda Beytullah Yılmaz ; 0 544 608 84 80 nolu telefondan destek alabilirsiniz...
Covid-19 Sonrası Ekoturizm Yatırımlarındaki Artış Pandemi sonrası doğa ile iç içe ve izole tatil seçeneklerine olan talep, ekoturizm yatırımlarına ilgiyi artırdı. IPARD III hibeleri, bu alandaki girişimciler için fırsatlar sunuyor.
Ekoturizm Projeleri İçin Uygun Arazi Seçimi ve Planlama Ekoturizm projelerinde arazinin doğal yapısı, imar planları ve yapılaşma koşulları, doğayla uyumlu bir yatırım süreci için büyük önem taşıyor.
Ekoturizm Alanlarında İmar Planlama Şartları ve Değişiklikler: Sürdürülebilir Kalkınma İçin Yeni Düzenlemeler
Ekoturizm, doğayı koruma, sürdürülebilirliği teşvik etme ve yerel topluluklara ekonomik fayda sağlama amacıyla geliştirilen bir turizm türüdür. Son yıllarda, çevre bilincinin artmasıyla birlikte ekoturizm faaliyetlerine olan ilgi hızla yükseldi. Bu gelişmeler, turizm faaliyetlerinin çevresel etkilerini en aza indiren yeni imar planlama şartlarının ortaya çıkmasını zorunlu kıldı. Türkiye’de de ekoturizm alanlarına yönelik imar düzenlemeleri, 19 Aralık 2022 tarihinden itibaren güncellendi. Bu makalede, ekoturizm imar planlama şartlarındaki son değişiklikler ve bu değişikliklerin sektöre etkisi ele alınacaktır.
Ekoturizm İmar Planlama Şartlarındaki Değişiklikler
1. Minimum Alan Büyüklüğü ve Ada Bazında Uygulama:
Yeni düzenlemeye göre, ekoturizm alanı olarak belirlenebilecek alanların toplam büyüklüğü en az 15.000 m² olmak zorundadır. Bu alanlarda planlama ve uygulamalar, ada bazında gerçekleştirilecek. Bu yaklaşım, geniş alanların bir bütün olarak ele alınmasını ve parçalı yapılaşmanın önlenmesini hedefliyor. Ada bazında yapılan uygulamalar, alanların bütüncül olarak korunmasına ve doğayla uyumlu bir şekilde planlanmasına olanak tanıyor.
2. Açık Alan Şartı ve Yapılaşma Kısıtlamaları:
Ekoturizm alanlarında, toplam alanın en az %30’u açık alan olarak bırakılacak ve bu alanlarda kesinlikle yapılaşmaya izin verilmeyecek. Açık alanlar, çevreyi koruma amacıyla yapılaşmadan muaf tutulurken, sosyal donatılar için kullanılacak. Örneğin, organik tarım alanları, park alanları ve diğer sosyal donatı alanları açık alan olarak değerlendirilecek. Bu, ekoturizm alanlarının sadece turistik amaçlarla değil, aynı zamanda sürdürülebilir tarım ve çevresel farkındalık için de kullanılması gerektiğine işaret ediyor.
3. İfraz Şartları ve Maksimum İnşaat Alanı:
Ekoturizm alanlarında, ifraz edilen parsellerin minimum büyüklüğü 10.000 m² olarak belirlenmiştir. Eğer ayrılan alan 20.000 m² üzerinde ise, toplam inşaat alanı 2.000 m²’yi geçmeyecek şekilde düzenlenmelidir. Bu kısıtlama, ekoturizm projelerinin doğayla uyumlu ve düşük yoğunluklu olmasını sağlamak amacıyla getirilmiştir. Böylece, ekoturizm alanlarında aşırı yapılaşma engellenmiş olacak ve doğa tahribatının önüne geçilecektir.
Yapılaşma Koşulları
1. Emsal ve Bina Yüksekliği:
Ekoturizm alanlarında maksimum emsal değeri 0,10 olarak belirlenmiştir. Bu düşük emsal oranı, ekoturizm alanlarında yapılaşmanın sınırlı olacağını gösteriyor. Aynı zamanda, bina yüksekliği en fazla 2 kat ile sınırlandırılmıştır. Kat yükseklikleri ise, yerel coğrafi ve iklimsel koşullar göz önünde bulundurularak belirlenecek. Bu yaklaşım, yapıların çevreyle uyumlu olmasını ve doğal peyzajı bozmamasını sağlamak için önemli bir adım.
2. Bodrum Kat Kullanımı:
Ekoturizm tesislerinde en fazla bir bodrum katı yapılmasına izin verilmektedir. Ancak bodrum katlarda konaklama birimleri yer alamaz; bu alanlar yalnızca servis alanı olarak kullanılabilir. Ayrıca, bodrum katlar emsal hesabına dahil edilmez. Bu düzenleme, yapıların kullanım işlevini netleştirmek ve konaklama alanlarının doğal ortamla daha fazla uyumlu olmasını sağlamak amacıyla yapılmıştır.
Değişikliklerin Ekoturizm Sektörüne Etkisi
Bu yeni imar düzenlemeleri, ekoturizm alanlarının planlanmasında çevresel sürdürülebilirliği ön planda tutmayı amaçlamaktadır. Yapılaşma kısıtlamaları ve geniş açık alan zorunluluğu, ekoturizmin temel felsefesi olan doğaya saygıyı koruma altına almaktadır. Ayrıca, sosyal donatı alanlarının zorunlu tutulması, ekoturizm projelerinin sadece doğa ile iç içe olmayı değil, aynı zamanda yerel tarım ve toplulukla güçlü bağlar kurmayı teşvik ettiğini göstermektedir.
Bu düzenlemelerle birlikte ekoturizm, daha planlı ve düzenli bir şekilde gelişim gösterecek. Özellikle, büyük alanların ada bazında ele alınması ve düşük yoğunluklu yapılaşma kuralları, ekoturizm alanlarının doğaya zarar vermeden sürdürülebilir şekilde kullanılmasını sağlayacak. Bununla birlikte, ekoturizm alanlarının daha planlı ve korunaklı bir şekilde gelişmesi, Türkiye'nin doğal güzelliklerinin korunarak turizme kazandırılmasına önemli katkı sağlayacaktır.
19 Aralık 2022’de yürürlüğe giren ekoturizm imar planlama şartları, ekoturizm alanlarının sürdürülebilir şekilde kullanılması için kritik öneme sahiptir. Bu yeni düzenlemeler, çevre koruma bilincini artırmak ve turizmi daha sürdürülebilir kılmak adına önemli bir adımdır. Alan büyüklüğü, yapılaşma kısıtlamaları ve açık alan zorunlulukları gibi maddeler, ekoturizm projelerinin çevreyle uyumlu olmasını garanti altına alıyor. Gelecek yıllarda bu düzenlemelerin, ekoturizm sektöründe daha fazla çevre dostu projelerin hayata geçirilmesini sağlayacağı öngörülmektedir.
Ekoturizm Projelerine Hibe Nasıl Alınır? Covid-19 Sonrası Artan Yatırımlar ve Destekler
Son yıllarda ekoturizm, sürdürülebilirlik ve doğayla uyumlu turizm anlayışını ön plana çıkaran önemli bir alternatif turizm çeşidi olarak öne çıkmıştır. Özellikle Covid-19 pandemisi sonrasında, doğa ile iç içe ve izole konaklama seçeneklerine olan talep hızla artmış, bu da ekoturizm yatırımlarına olan ilgiyi büyük ölçüde artırmıştır. Türkiye’de ekoturizm projelerine yönelik yatırımları teşvik eden birçok hibe ve destek programı mevcuttur. Bu programlardan biri olan IPARD III hibeleri, ekoturizm projelerine büyük oranda mali destek sağlamaktadır. Bu makalede, ekoturizm projelerine nasıl hibe alınabileceği ve Covid-19 sonrası artan yatırım fırsatları ele alınacaktır.
IPARD III Hibeleri ile Ekoturizm Projelerine Destek
IPARD III Programı Nedir?
IPARD (Instrument for Pre-Accession Assistance for Rural Development),Avrupa Birliği tarafından aday ülkelerde kırsal kalkınmayı desteklemek amacıyla oluşturulmuş bir hibe programıdır. Türkiye’de IPARD programı, kırsal turizm ve ekoturizm projelerine önemli mali destekler sağlamaktadır. IPARD III dönemi, özellikle ekoturizm gibi sürdürülebilir turizm projelerine özel bir önem vermektedir.
Ekoturizm Projelerine Hibe Alma Şartları:
Ekoturizm projelerine hibe alabilmek için öncelikle belirli şartları yerine getirmek gerekmektedir. IPARD III programı kapsamında, 10.000 m²’lik bir ekoturizm alanı için 500 bin euro hibe sağlanabilmektedir. Örneğin, 30.000 m²’lik bir ekoturizm arsası için 1,5 milyon euro hibe alınabilmektedir. Bu hibe miktarı, ekoturizm alanlarının büyüklüğüne göre değişiklik göstermekte olup, proje ve arsa büyüklüğüne göre artabilmektedir.
Hibe Almak İçin İzlenmesi Gereken Adımlar:
Ekoturizm projelerine hibe alabilmek için aşağıdaki adımlar izlenmelidir:
Proje Hazırlığı: Hibe başvurusu yapılmadan önce, ekoturizm projesinin detaylı bir şekilde hazırlanması gerekmektedir. Proje, IPARD III programının uluslararası standartlarına uygun bir formatta yazılmalıdır.
Ruhsat Alımı: Ekoturizm projeleri için gerekli olan ruhsat ve izinlerin alınması da önemli bir adımdır. Projenin ruhsatsız veya eksik belgelerle sunulması, hibe başvurusunun reddedilmesine yol açabilir.
IPARD III Hibe Başvurusu: Proje ve ruhsat işlemleri tamamlandıktan sonra, IPARD III programına başvuru yapılabilir. Uzman bir ekip tarafından uluslararası proje formatına uygun olarak hazırlanan başvurular, hibelerin alınmasını büyük oranda kolaylaştırır.
Arazi Çalışması: Ekoturizm projesi için uygun arazinin belirlenmesi de hibe sürecinin önemli bir parçasıdır. Uygun bir ekoturizm arazisi, hem çevreye uyumlu olmalı hem de belirlenen imar planlama şartlarına uygun olmalıdır.
Covid-19 Sonrası Ekoturizm Yatırımlarındaki Artış
Pandeminin Etkileri:
Covid-19 pandemisi, turizm sektörünü önemli ölçüde etkiledi. Pandemi döneminde geleneksel turizm faaliyetlerine olan talep azalırken, daha izole ve doğayla iç içe olan alternatif turizm türlerine olan ilgi arttı. Bu süreç, ekoturizm yatırımlarının hız kazanmasına neden oldu. İnsanlar kalabalık turistik bölgelerden uzaklaşıp, doğayla iç içe ve izole konaklama seçeneklerine yönelmeye başladı.
Ekoturizmin Yükselişi:
Pandeminin etkisiyle artan ekoturizm talebi, yatırımcılar için büyük fırsatlar sundu. Ekoturizm arazilerine olan talep hızla arttı ve bu durum, yeni ekoturizm projelerinin hayata geçirilmesine olanak tanıdı. Türkiye’de yeniden tanımlanan alternatif turizm faaliyetleri arasında eko-turizm, agro-turizm, tarımsal turizm, gastronomi turizmi gibi doğa odaklı turizm çeşitleri öne çıkmaktadır. Özellikle bungalov konaklama merkezleri, butik oteller ve apart oteller gibi küçük ölçekli doğa dostu konaklama seçenekleri pandemi sonrası en çok tercih edilen yatırımlar arasında yer almaktadır.
Ekoturizm Arazi Seçimi ve Planlama
Uygun Arazi Seçimi:
Ekoturizm projeleri için uygun arazi seçimi, projenin başarısı için kritik öneme sahiptir. Arazi, ekoturizm faaliyetlerine uygun olmalı ve imar planlama şartlarına uyum sağlamalıdır. Özellikle ekoturizm projelerinde, doğa ile uyumlu bir planlama ve yapılaşma süreci önem arz etmektedir. Bu nedenle, arazinin doğal yapısı, iklim koşulları ve çevresel etkenler dikkate alınarak detaylı bir analiz yapılmalıdır.
Arazi Planlama ve İmar Koşulları:
Ekoturizm projelerinde imar planlama şartları oldukça sıkıdır. Ekoturizm alanlarının imar koşulları, sürdürülebilirlik ve çevreye duyarlılığı ön planda tutacak şekilde düzenlenmiştir. Örneğin, toplam alanın en az %30’u yapılaşmadan muaf tutulmalı ve bu alanlar sosyal donatılar veya organik tarım alanları olarak kullanılmalıdır. Ayrıca, maksimum inşaat alanı 2.000 m²’yi geçmemeli ve binaların yüksekliği 2 kat ile sınırlandırılmalıdır. Bu koşullar, ekoturizm projelerinin doğaya zarar vermeden, çevreyle uyumlu bir şekilde gelişmesini sağlamaktadır.
Ekoturizm, sürdürülebilir turizmin en önemli parçalarından biri haline gelmiştir. Pandemi sonrasında doğa dostu turizm faaliyetlerine olan ilginin artması, ekoturizm yatırımlarını daha da cazip hale getirmiştir. Türkiye’de IPARD III programı gibi hibe destekleri, ekoturizm projelerinin hayata geçirilmesinde büyük bir mali destek sağlamaktadır. Hibe alabilmek için proje hazırlığı, ruhsat alımı ve uygun arazi seçimi gibi adımların dikkatle takip edilmesi gerekmektedir. Doğru bir planlama ve profesyonel bir ekiple hazırlanan projeler, ekoturizm ya
Turizm Tesisleri ve İmar Planı Gereklilikleri
Turizm yatırımları için arazi seçimi ve uygun imar planı, projelerin hayata geçirilmesinde en önemli adımlardan biridir. İster bungalov evler, taş evler, butik oteller, apart oteller, sağlıklı yaşam merkezleri, termal oteller ya da konaklama tesisleri olsun, tüm bu yapılar turizm amaçlı kullanım için uygun olarak belirlenmiş alanlarda inşa edilmelidir. İmar planlarında turizm kullanımına ayrılmamış alanlarda bu tür tesislerin yapılması mümkün değildir.
İmar Planının Önemi:
Eğer araziniz, herhangi bir imar planı sınırı içerisinde yer almıyorsa, öncelikle turizm yatırımının gerçekleştirilmesine olanak tanıyacak imar planı düzenlenmelidir. Bu plan, hem turizm tesisi yapılacak alanın uygunluğunu belirlemek hem de çevre ve doğayla uyumlu bir şekilde projeyi şekillendirmek açısından kritik öneme sahiptir. Planlar, genellikle bölgenin doğal yapısı, çevresel etkileri ve sürdürülebilirlik ilkeleri doğrultusunda düzenlenir.
Uygun İmar Planı Olmadan Yapılaşma Olamaz:
Turizm tesisi yapmak isteyen yatırımcılar, arazinin turizm amaçlı imara açık olup olmadığını kontrol etmeli ve gerekli izinleri almadan proje aşamasına geçmemelidir. İmar planı yapılmadan gerçekleştirilen turizm tesisleri yasal süreçlerle karşılaşabilir ve projeler durdurulabilir. Bu nedenle, turizm yatırımlarında doğru planlama ve yasal prosedürlerin takip edilmesi, sürdürülebilir ve başarılı bir yatırım için elzemdir.
Ekoturizm Projeleri İçin Girişimcilere Rehber: Arazi Seçimi ve Planlama Koşulları
Ekoturizm projelerine başlamak isteyen girişimcilerin, öncelikle uygun arazi seçimi ve imar planlaması gibi kritik adımları atması gerekmektedir. Her araziye ekoturizm tesisi kurmak mümkün olmadığı gibi, ekoturizm projelerinin temel felsefesini anlamak da projenin başarılı olması açısından büyük önem taşır. Ekoturizmin amacı, turizm sezonunu 12 aya yaymak ve kırsal kesimlerin turizmden pay almasını sağlamaktır. Bu nedenle, ekoturizm projeleri genellikle kırsal alanlarda gerçekleştirilir.
Arazi Seçiminde Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar
Ekoturizm için kullanılacak arazilerde belirli koşullar sağlanmalıdır. Minimum ifraz (parsel bölme) şartı 10.000 m² olarak belirlenmiştir. Ayrıca, parsellerin taşıt yoluna cephesi bulunması gerekmekte olup, minimum cephe şartı 20 metre olarak uygulanır. Eğer bir parselde birden fazla yapı yapılacaksa, yapılar arasında en az 10 metre mesafe bırakılması zorunludur.
Yapılaşma Koşulları
Ekoturizm amaçlı yapılarda emsal=0.10 ve maksimum bina yüksekliği 7.50 metre (2 kat) ile sınırlandırılmıştır. Kat yükseklikleri ise yerel mimariye uygun şekilde ilgili idareler tarafından belirlenir. Yapıların, köy veya mahalle yolundan en az 25 metre, kadastral yollardan 10 metre ve komşu parsellerden 5 metre mesafede bulunması gerekmektedir.
Ekoturizm girişimcileri, bu temel planlama ve yapılaşma koşullarını dikkate alarak projelerine başlamalı ve uygun arazilerde, sürdürülebilir ve çevreyle uyumlu turizm tesisleri kurmalıdır.
- Ekoturizm projeleri hazırlarken dikkate alınması gereken ana adımları 50 madde ile özetledim:
- Planlama Alanı: Proje alanının coğrafi konumu ve ulaşım bağlantıları belirtilmelidir.
- Parsel Durumu: Ekoturizme konu olan parsellerin mülkiyet durumu ve tapu kaydı belirtilmelidir.
- Nazım İmar Planı: 1/5000’lik imar planı kapsamında arazinin durumu belirlenmelidir.
- Halihazır Durumu: 1/5000 ve 1/1000 ölçekli haritalar hazırlanmalı ve onay tarihleri belirtilmelidir.
- Jeolojik Değerlendirme: Arazinin jeolojik durumu, fay hatları ve zemin etüdü yapılmalıdır.
- Çevre Düzeni Planı: 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planında parselin durumu belirtilmelidir.
- Kültür Varlıkları İncelemesi: Kültür Varlıkları Kurulu'ndan arkeolojik inceleme sonucu alınmalıdır.
- Doğal Sit Alanı: Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü’nden doğal sit alanı olmadığına dair belge alınmalıdır.
- Tarım Dışı İzni: Tarım ve Orman Bakanlığı'ndan tarım dışı izin alınmalıdır.
- Turizm Bakanlığı: Parselin turizm lejantında olmadığına dair belge alınmalıdır.
- Telekom Görüşü: Türk Telekom’dan parselde tesis olup olmadığına dair görüş alınmalıdır.
- Enerji Piyasası Görüşü: Enerji nakil hatlarıyla ilgili EPDK’dan görüş alınmalıdır.
- Karayolları Genel Müdürlüğü: Karayolları ile ilgili onay raporu alınmalıdır.
- Raylı Sistemler Görüşü: Ulaşım ve raylı sistemler açısından uygunluk görüşü alınmalıdır.
- Kırsal Hizmetler: İlin kırsal hizmetler dairesinden uygunluk yazısı alınmalıdır.
- Maden Petrol İşleri: RES, GES, maden ruhsatlarıyla ilgili görüş alınmalıdır.
- Kadastro Müdürü: Kadastro müdürlüğünden iş akış listesinde olup olmadığı öğrenilmelidir.
- Elektrik Üretim A.Ş.: Parselin enerji projeleriyle çakışmadığına dair yazı alınmalıdır.
- Toprak Koruma Kurulu: Tarım dışı kullanım izni ve uygunluk yazısı alınmalıdır.
- Devlet Su İşleri: Sel baskını, dere yatakları ve su kaynaklarıyla ilgili görüş alınmalıdır.
- Milli Savunma Bakanlığı: Nato boru hattı olup olmadığına dair belge alınmalıdır.
- Afet ve Acil Durum Müdürlüğü: Afet bölgesi olup olmadığına dair rapor alınmalıdır.
- BOTAŞ Görüşü: Boru hattı bulunmadığına dair resmi yazı alınmalıdır.
- Elektrik Dağıtım A.Ş.: Elektrik altyapısı hakkında görüş alınmalıdır.
- İl Sağlık Müdürlüğü: İçme suyu uygunluk belgesi alınmalıdır.
- Maden Tetkik Arama (MTA): Bölge için jeolojik sakınca olup olmadığı belirtilmelidir.
- Su Arıtma Tesisleri: Arıtma tesisleri açısından uygunluk alınmalıdır.
- Sanayi ve Teknoloji Müdürlüğü: OSB ve KSS yatırımlarıyla çakışmadığı belirtilmelidir.
- Doğalgaz İşletmeleri: Doğalgaz hattı olup olmadığına dair yazı alınmalıdır.
- Devlet Hava Meydanları: Hava trafiğine uygunluk belgesi alınmalıdır.
- Devlet Demir Yolları: Demir yollarıyla çakışma durumuna dair rapor alınmalıdır.
- TEİAŞ: Enerji nakil hatlarıyla ilgili sakınca olup olmadığını belirten belge alınmalıdır.
- Planın Gerekçesi: Planlama gerekçesi, otel, kamping ve günübirlik tesis alanı gibi detaylarla açıklanmalıdır.
- Etkinlikler: Doğa yürüyüşü, dağ bisikleti, yamaç paraşütü gibi etkinlikler projeye dahil edilmelidir.
- Yapı Koşulları: Emsal, bina yüksekliği ve turizm tesislerine uygunluk şartları belirtilmelidir.
- Geleneksel Mimari: Bölgeye uygun doğal yapı koşulları göz önünde bulundurulmalıdır.
- Çevre Düzeni Planı: Projenin çevre düzeni planı kapsamına uygunluğu belirtilmelidir.
- Sit Alanları: Arkeolojik ve doğal sit alanlarının var olup olmadığına dair belgeler alınmalıdır.
- Zemin Etüdü: Zemin etüdü yapılmalı ve projeye işlenmelidir.
- Dere Yatakları: Dere yatakları ve su kaynakları korunmalıdır.
- Tarım Dışı İzinler: Tarımsal arazilerde alınan tarım dışı izinlerin geçerlilik süresi takip edilmelidir.
- Yapılaşma Koşulları: Bina mesafeleri, parsel büyüklüğü gibi şartlar dikkate alınmalıdır.
- Afet Raporları: Bölgenin afete maruz kalma durumu belgelenmelidir.
- Nato Boru Hattı: Parselin Nato boru hattı ile ilişkisi olup olmadığına dair belge alınmalıdır.
- Emsal Oranı: Yapılaşma oranı ve bina yüksekliği gibi emsal koşulları projede yer almalıdır.
- Jeolojik Rapor: Parselin jeolojik durumu ve fay hatları projeye işlenmelidir.
- Kadastral Durum: Parselin kadastral durumu ve sınırları fotoğraflarla belgelenmelidir.
- Ulaşım Bağlantıları: Projenin karayolu ve ulaşım bağlantıları belirlenmelidir.
- Su Kaynakları: İçme suyu kaynaklarının korunması ve uygunluğu belgelenmelidir.
- Enerji Üretimi: Elektrik, doğalgaz ve diğer enerji altyapıları hakkında rapor alınmalıdır.
- Bu adımlar, ekoturizm projelerinin başarılı bir şekilde planlanması için kritik öneme sahiptir.