Leasingim CEO’su Derviş Ali Doğanşahin, makine tedarikçisi KOBİler için "Leasing Departmanı" hizmeti sunduklarını ve bu sayede alıcı ile satıcı arasında bağı güçlendirerek süreç etkinliği ile bağlantılı olarak müşteri memnuniyetinin maksimum seviyede olmasını sağladıklarını açıkladı.
Leasing yani finansal kiralamanın, şirketler için orta ve uzun vadeli yatırımların finansmanında kullanılan en yaygın ve sürdürülebilir yöntemlerden biri olduğunun altını çizen Leasingim CEO’su Derviş Ali Doğanşahin, “Özellikle günümüzde krediye ulaşmada yaşanan sorunlar ve kredi vadelerinin kısa olması nedeniyle leasing, finansman yöntemi olarak giderek daha fazla tercih edilen bir unsur haline geldi.” dedi.
Türkiye'deki şirketlerin %99'unuKOBİlerin oluşturduğunu da sözlerine ekleyen Doğanşahin, “Toplam istihdama katkısı %75'tir. Makine imalatında faaliyet gösteren KOBİlerimizin birçoğunda muhasebe ve finans departmanları tam oturmamış, hatta ayrılmamış durumdayken, bir makine tedarikçisinin leasing süreçlerini sorunsuz yönetebilmesi ve bu alana özel personel istihdam etmesi büyük bir lüks halini aldı.
İş'te Leasingim, yola çıkarken ana hikayelerinden birisini bu noktada buldu. Muhasebe departmanına iletilen fatura işlemlerindeki gibi, makine yatırımı yapacak şirketin leasing sürecini leasingim'e iletmesi, gelen leasingle ilgili tüm soruların cevaplarını ve sürecin yönetimini içermelidir. Böylece şirket, operasyonel süreçlere ayırdığı zamanı satış performansına odaklayabilir. Leasingim bu lüks hizmeti KOBİlerimiz için standart hale getiriyor. Kasım 2023’den bu yana sadece tedarikçilerimiz aracılığı ile gelen leasing işlemlerinin %62’sini realizeettik. Bu sayede alıcı ile satıcı arasında bağı güçlendirerek süreç etkinliği ile bağlantılı olarak müşteri memnuniyetinin maksimum seviyede olmasını sağladık.” şeklinde konuştu.
Makine Tedarikçilerinin Artık Leasing Departmanı Olacak
Makine ve ekipman yatırımlarının finansmanında önemli bir rol oynayan leasing (finansal kiralama) sektörü, son yıllarda büyüme trendini sürdürüyor. Türkiye ekonomisinin yüzde 3.5’ini oluşturan makine-teçhizat yatırımlarının yüzde 75’i leasing yoluyla gerçekleştiriliyor1. Leasing sektörü, yatırımcılara birçok avantaj sunuyor. Örneğin, leasing ile yatırım malının mülkiyeti finansal kiralama şirketinde kalıyor, böylece yatırımcı bilançosunu bozmadan yatırım yapabiliyor. Ayrıca, leasing ile yatırım malının KDV’si kira ödemelerine yansıtıldığı için, yatırımcı peşin KDV ödemiyor2. Leasing ile yatırım malının ödeme planı ve vadesi de yatırımcının ihtiyaçlarına, nakit akışına ve makine-ekipmanın ekonomik ömrüne göre belirlenebiliyor.
Leasing sektörü, yatırım ortamının desteklenmesi ve yatırımların daha da arttırılabilmesi için bazı taleplerini de dile getiriyor. Bunlardan biri, yurtdışından sağladıkları kredilerde yüzde 3 oranında ödemek zorunda kaldıkları Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu (KKDF) oranının, banka ve finansman şirketlerinde olduğu gibi yüzde 0’a indirilmesi. Bu sayede, sektörün yurtdışı fon temininde daha rekabetçi olması ve yatırımcılara daha uygun koşullarda finansman sağlaması mümkün olacak1. Bir diğer talep ise, leasing sektörünün yatırım teşviklerinden daha fazla yararlanabilmesi. Özellikle, yatırım teşvik belgesi kapsamında alınan makine ve ekipmanların leasing yoluyla finanse edilmesi halinde, yatırımcıların KDV iadesi ve gümrük vergisi muafiyeti gibi teşviklerden faydalanabilmesi isteniyor.
Leasing sektörü, yatırımcıların ihtiyaçlarına uygun çözümler sunmak için ürün çeşitliliğini de artırıyor. Örneğin, leasing sektörü artık sadece sıfır veya ikinci el makine ve ekipmanı değil, aynı zamanda gayrimenkul, karayolu taşıtları, uçak, gemi, yazılım, patent, marka gibi farklı varlıkları da finanse ediyor. Leasing sektörü, yatırımcıların yatırım maliyetlerini azaltmak için leasing sonrası satın alma opsiyonunu da sunuyor. Bu opsiyon sayesinde, yatırımcılar leasing süresi sonunda yatırım malını piyasa değerinin altında bir fiyata satın alabiliyor.
Leasing sektörü, makine ve ekipman tedarikçileri için de önemli bir iş ortağı konumunda. Tedarikçiler, leasing sektörü ile işbirliği yaparak, müşterilerine daha kolay ve hızlı finansman imkanı sağlayabiliyor. Böylece, tedarikçiler hem satışlarını artırıyor hem de alacak riskini azaltıyor. Tedarikçiler, leasing sektörü ile yaptıkları protokoller sayesinde, müşterilerine özel faiz oranları, vade seçenekleri, ödeme planları sunabiliyor. Tedarikçiler, leasing sektörü ile çalışmanın avantajlarını fark ettikçe, artık kendi leasing departmanlarını kurmaya başlıyor. Bu sayede, tedarikçiler hem leasing sektörü ile daha yakın ilişki kuruyor hem de müşterilerine daha hızlı ve etkin hizmet veriyor.
Leasing sektörü, makine ve ekipman yatırımlarının finansmanında önemli bir rol oynayarak, Türkiye ekonomisinin büyümesine ve kalkınmasına katkı sağlıyor. Leasing sektörü, yatırımcılara ve tedarikçilere sunduğu avantajlarla, yatırım iştahını artırıyor, yatırım maliyetlerini azaltıyor, yatırım risklerini paylaşıyor. Leasing sektörü, ürün çeşitliliğini ve rekabet gücünü artırarak, yatırım ortamının iyileştirilmesi için taleplerini dile getiriyor. Leasing sektörü, makine ve ekipman tedarikçileri ile işbirliği yaparak, satış hacimlerini ve müşteri memnuniyetini yükseltiyor. Leasing sektörü, makine ve ekipman yatırımlarının finansmanında artık vazgeçilmez bir seçenek haline geliyor.
