Toprak Koruma Kurulları'nda Yeni Dönem: Şeffaflık ve Gerekçeli Kararlar Ön Planda!

Toprak Koruma Kurulları'nda Yeni Dönem: Şeffaflık ve Gerekçeli Kararlar Ön Planda!
TKK'larda yapılan değişikliklerle, arazi kullanımı taleplerinin değerlendirilmesinde şeffaflık ve gerekçeli karar verme sistemi güçlendiriliyor.

oprak Koruma Kurullarında Önemli Değişiklikler: Vali Başkanlık Edecek, Kararlar Gerekçeli Olacak!. TKK'larda üyelikten karar alma prosedürlerine kadar birçok önemli değişiklik yapıldı. Detaylar için haberimize göz atın.

haber arası detay

 

TKK'larda etüt raporları ve alternatif alanlar daha detaylı değerlendirilecek. Bu değişiklik, tarımsal arazilerin korunmasına katkıda bulunacak.

Toprak Koruma Kurullarında Önemli Değişiklikler!
Toprak Koruma Kurulları (TKK), tarımsal üretim potansiyelinin korunması ve geliştirilmesi için kritik önem taşımaktadır. Bu kurullar, arazi kullanımı taleplerini değerlendirerek, tarımsal arazilerin korunmasına ve sürdürülebilir tarımsal üretime katkıda bulunur. Son zamanlarda TKK'larda önemli değişiklikler yapılmış ve bu değişiklikler, kurulların işleyişini ve karar alma süreçlerini etkilemektedir.

Haberimizde Bu Değişiklikleri Detaylandıracağız:

Kurul Üyeleri: TKK üyeleri, Kanun ve Yönetmelikte belirtilen kurallara göre seçilecektir. Kurumların yöneticilerinin kurul üyesi olması halinde, görevde bulunamamaları durumunda yerine vekâlet edenler kurula katılacaktır. Kurul üyesi temsilci olan kurumlar, birer yedek üye de belirleyeceklerdir.
Belediye ve İl Özel İdaresi Temsiliyeti: Kurulda birden fazla konunun görüşülmesi halinde, belediye ve il özel idaresi temsilcileri de kurula katılacak ve hangi konularda oy kullandıkları karar defterine yazılacaktır.
Üniversite Temsiliyeti: Ziraat fakültesi bulunan illerde ziraat fakültesinden, bulunmayan illerde ise arazi yönetimi konusunda eğitim veren uygun fakültelerden birer üye kurula katılacaktır.
Özel Kanunlarla Koruma Altına Alınmış Alanlarda Kurul Üyeliği: Özel kanunlarla koruma altına alınmış alanlar, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü, diğer kamu kurum ve kuruluşlarının talep alanında projesi olması halinde, ilgili kurum temsilcisi de kurula dahil edilecektir.
Kurul Başkanlığı: Kanunda “Her ilde, valinin başkanlığında…” ifadesi yer aldığından ve Danıştay içtihatlarında "yasayla bir makama verilmiş yetkilerin bu makamca başka makama devri ya da başka makamlarca kullanılmasına izin verilmesinin mümkün ve geçerli olmadığı kabul edildiğinden", toprak koruma kurullarına valilerin başkanlık etmesi gerekmektedir. Bu nedenle, vali tarafından imzalanmayan kurul kararları değerlendirmeye alınmayacaktır.
Etüt Raporu Değerlendirmesi: Etüt raporunda, “tespit edilen alternatif alanlar kurul tarafından değerlendirilmesi uygun olacaktır” ibaresi bulunması halinde, tespit edilen alanların alternatif olup olmayacağı gerekçesi açıklanarak, toprak koruma kurulu tarafından karara bağlanacaktır. Gerekçesi bulunmayan alternatif alan değerlendirmeleri Bakanlık tarafından iade edilecektir.
Olumsuz Oyların Gerekçelendirilmesi: Üyelerin olumsuz oylarının gerekçesi toplantı bitmeden yazılı olarak alınacak ve bu gerekçenin alternatif alan bulunduğuna dayanması halinde, bu gerekçe kurul tarafından karara bağlanacaktır.
Kurul Toplantı Usulü: Yönetmeliğin 6. Maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde bulunan, “Kurulun üye tam sayısı ile toplanması esastır, ancak zorunluluk halinde en az altı üye ile toplanabilir.” hükmü gereği, kurul üyelerinin geçerli bir mazeretinin valilikçe uygun görülmesi hali zorunluluk kabul edilir. Ayrıca bu bentte yer alan “Ancak kamuya ait enerji ve ulaşım yatırım projelerinde Kurul, kararları toplantıya katılan üyelerin çoğunluğu ile de alabilir.” hükmü kapsamında da alınan kararın geçerli olabilmesi için kurulun en az altı üye ile toplanması ve aynı yönde dört oyun bulunması zorunludur.
Kurul Kararlarının İade Edilmesi: Bakanlık, kurul kararlarının gerekçesini veya alternatif alan değerlendirmesinde herhangi bir gerekçe bulunmamasını gerekçe göstererek kurul kararlarını iade edebilir.
Kurul Kararlarının Geçerliliği: Kurul kararlarının geçerli olabilmesi için kurulun en az altı üye ile toplanması ve oylamada en az dört üyenin aynı yönde oy kullanması gerekmektedir.

Tarım arazilerinin korunması ve sürdürülebilir tarımsal üretim için kritik önem taşıyan Toprak Koruma Kurulları (TKK), son zamanlarda yapılan değişikliklerle işleyişini ve karar alma süreçlerini güncellemeye devam ediyor. Bu haberimizde, Kanunun 13. Maddesi kapsamında izinlendirme işlemleri ile ilgili yapılan önemli değişikliklere odaklanacağız.

Kamu Kurum ve Kuruluşları Tarafından Yapılan Planlar:

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, İlbank A.Ş., Belediyeler veya İl Özel İdare Müdürlükleri gibi plan yapma yetkisine haiz kamu kurumları tarafından yapılan Çevre Düzeni Planı, Nazım veya Uygulama İmar Planı, İlave İmar Planı ve Revizyon (tadilat) İmar Planı gibi planlar, TKK görüşünün uygun olması halinde kuru marjinal tarım arazileri için kamu yararı kararı alınmaksızın değerlendirilecek.
Kuru marjinal tarım arazileri dışındaki tarım arazileri ile ilgili talepler ise, ilgili Bakanlıktan alınan kamu yararı kararı ve varsa gerekçeli rapor ile birlikte Bakanlığa gönderilecektir.
Gerçek ve Tüzel Kişiler Tarafından Yapılan Müracaatlar:

Gerçek veya tüzel kişiler tarafından ilgili kamu kurum ve kuruluşu aracılığı yapılan münferit müracaatlar, Yönetmeliğin 12. Maddesinin beşinci fıkrası kapsamında değerlendirilecektir.
DSİ tarafından veya yetki verdiği danışman firmalar kanalı ile gelen müracaatlar, yatırım izleme ve koordinasyon başkanlığından gelen kum ocağı, kil ocağı, gibi I-A grubu maden ocakları, çevre ve şehircilik il müdürlüğünden gelen ve plan gerektirmeyen tarım dışı kullanım talepleri Yönetmeliğin 12. Maddesinin beşinci fıkrası kapsamında değerlendirilecektir.
Arazi Kullanım Planlaması ve Planlar Arasındaki İlişki:

Kanunun 10. Maddesi kapsamında, arazi kullanım planlaması yapılmış olan alanların, tüm planlamalara altlık oluşturması nedeniyle, bu planlarda gösterilen arazi kullanım şekillerine uyulması ve diğer planlamaların buna göre yönlendirilmesi gerekmektedir.
Çevre düzeni planları üst ölçekli plan olup, alt ölçekli planların yapılmasındaki usul ve esasları belirlemektedir. Bu kapsamda tarım dışı amaçlı arazi kullanım talepleri için alt ölçekli planların hazırlanması aşamasında Kanun ve Bakanlığımızın diğer mevzuatları kapsamında yeniden görüş alınması gerektiği planlayıcı kuruluşa bildirilecektir.
6360 Sayılı Kanun Öncesi Onaylanan Planlar ve İzinler:

6360 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden önce onaylanan 1/25000 ölçekli ÇDP tarım dışı amaçlı kullanım izni bulunmadığından bu planlar nazım imar planı olarak kabul edilse dahi, bu plan içinde kalan alanlar için tarım dışı amaçlı kullanım izni alınması zorunludur.
İzinlerin Kullanım Şartları ve Amaç Dışı Kullanım:

Kanunun 13. Maddesinde yer alan istisnalar kapsamında verilen izinlerin yalnızca talep edilen amaç doğrultusunda kullanılması gerekmektedir.
Karar yazısında, veriliş amacı doğrultusunda kullanılabileceği, farklı bir amaçla kullanılmak istenmesi durumunda Kanun kapsamında yeniden izinlendirilmesi gerektiği belirtilecektir.
Amacı dışında kullanımın tespit edilmesi halinde, Kanunun 20 ve 21 inci maddelerine göre işlemler yapılacaktır.

Toprak Koruma Kurulları (TKK), tarım arazilerinin korunması ve sürdürülebilir tarımsal üretim için kritik önem taşımaktadır. Bu kurullar, arazi kullanımı taleplerini değerlendirerek, tarımsal arazilerin korunmasına ve sürdürülebilir tarımsal üretime katkıda bulunur. Bu haberimizde, Kanunun 14. Maddesi kapsamında izinlendirme işlemleri ve itiraz düzenlemesi ile ilgili yapılan önemli değişikliklere odaklanacağız.

Büyük Ova Koruma Alanlarında İzinlendirme İşlemleri:

Büyük ova koruma alanlarında tarım dışı amaçlı kullanım talepleri için, ortaklaşa kamu yararı kararlarında, ilgili Bakanlıkça alınan kamu yararı kararı teknik raporu yeterli olacak, ayrıca Bakanlığımız il müdürlükleri tarafından teknik rapor hazırlanmayacaktır.
Tarımsal veya tarım dışı amaçlı kullanım talep edilen tarım arazisinin, bir kısmı büyük ova koruma alanı içinde, bir kısmı dışında kalması halinde her iki alan ayrı ayrı değerlendirilecek, öncelikle ova dışında kalan tarım arazisi alternatif kabul edilecektir.
Planlı Alanlar ve Mahal/Köy Yerleşik Alanı:

Mevzuata uygun olarak onaylanan ve halen yürürlükte bulunan planlı alanlar ve mahalle/köy yerleşik alanı, ilgili belediye ve/veya il özel idarelerinden istenir.
Bu alanlar ve Bakanlar Kurulu kararı ile kapsam dışında tutulan parseller hariç olmak üzere büyük ova koruma alanı sınırları içinde kalan parsellerin tapu kütüğü sayfalarının beyanlar hanesine “bu parsel büyük ova koruma alanındadır” şeklinde şerh konulması, valilik tarafından ilgili tapu müdürlüklerinden talep edilir.
İtiraz Düzenlemesi:

Kanunun 13 üncü maddesi kapsamında, tarım arazilerinin amaç dışı kullanımı ile ilgili valiliklerce verilen kararlara veya etüt raporlarına yapılan itirazlar, değerlendirilmek üzere dosyası (tüm bilgi ve belgelerle) ile birlikte Bakanlığa gönderilir.
İtirazlar Bakanlık tarafından değerlendirilerek en geç altı ay içerisinde kesin olarak karara bağlanır. Verilen bu karar itiraz yönünden kesin olup ikinci itiraz hakkı bulunmamaktadır.
Ancak verilen kararın tebliğinden itibaren en geç bir yıl içerisinde kararın gerekçesini ortadan kaldırabilecek yeni belge sunulması halinde, konu tekrar değerlendirilebilir ve karar düzeltme yapılabilir.
Kanunun 14 üncü maddesinde itiraz düzenlemesi bulunmaması ve büyük ova koruma alanlarında tarımsal veya tarım dışı amaçlı taleplerin izinlendirilmesi yönünden sınıf ayrımının ortadan kalkması nedeniyle arazi sınıfına itiraz edilmesinin bir önemi bulunmamaktadır.
Ancak, müracaat sahiplerinin mağdur olmaması için, tarımsal veya tarım dışı amaçlı kullanım taleplerinde tarımsal bütünlük ve alternatif alan konuları ile tarımsal amaçlı yapılar için çevre düzeni planında yer alan emsallerin arazi sınıfına göre belirlenmiş olması nedeniyle sadece tarımsal amaçlı yapılar için arazi sınıfına da itiraz edilebilecektir.
Gerçek ve tüzel kişiler tarafından yapılan itiraz dosyaları değerlendirilmek üzere Bakanlığa gönderilirken etüt ücretinin yatırıldığına dair makbuzda dosyaya eklenecek, Bakanlık tarafından değerlendirilmesi, belirlenen etüt ücretinin yatırıldığına dair makbuzun ibraz edilmesinden sonra yapılacaktır.
Sonuç:

Kanunun 14. Maddesi kapsamında yapılan değişiklikler, büyük ova koruma alanlarında izinlendirme işlemlerini basitleştirmeyi ve itiraz süreçlerini hızlandırmayı amaçlamaktadır. Ayrıca, tarımsal veya tarım dışı amaçlı kullanım taleplerinde tarımsal bütünlük ve alternatif alan konularına daha fazla önem verilmektedir.
 

Toprak Koruma Projeleri: Arazi Bozulmalarını Önlemek İçin Gerekli Adımlar
Tarım arazilerinin korunması ve sürdürülebilir tarımsal üretim için kritik önem taşıyan Toprak Koruma Kurulları (TKK), son zamanlarda yapılan değişikliklerle işleyişini ve karar alma süreçlerini güncellemeye devam ediyor. Bu haberimizde, Kanunun 15. Maddesi kapsamında toprak koruma projelerinin hazırlanması ile ilgili yapılan önemli değişikliklere odaklanacağız.

Toprak Koruma Projesi Ne Zaman Gereklidir?

6360 sayılı Kanunun 12. Maddesi kapsamında, arazi kullanımı talepleri için etüt raporu hazırlanması zorunludur.
Yönetmeliğin 10. Maddesinin altıncı fıkrasına göre, etüt raporunda;
Kentsel yerleşim amaçlı imar planı bulunan yerler dışında
Zorunlu olarak kazı veya dolgu gerektiren herhangi bir arazi kullanım faaliyeti
Çevresinde bulunan tarım arazilerinin toprak yapısının bozulması
Drenajın engellenmesi
Tuzlanma, alkalileşme, erozyon, heyelan ve benzeri nedenlerle toprak kaybı ve arazi bozulması söz konusu ise;
Bu durumlarda toprak koruma projesi istenip istenmeyeceğine etüt raporuyla karar verilecektir.
Toprak Koruma Projesinin İçeriği:

Yönetmeliğin 10. Maddesinde, “Toprak koruma projeleri, arazi bozulmalarını ve toprak kayıplarını önlemek için gerekli olan sekileme, çevirme, koruma duvarı, bitkilendirme, arıtma, drenaj gibi imalat, inşaat ve kültürel tedbirleri içerir” şeklinde ifade edilmiştir.
Bu nedenle, istenecek toprak koruma projeleri bu sayılan tedbirleri içerecektir.
Toprak Koruma Projesinin Hazırlanması:

Toprak koruma projeleri, bu konuda Bakanlık veya Ziraat Mühendisleri Odasından sertifika almış en az bir ziraat mühendisi sorumluluğunda Ek-7’deki dizpozisyona uygun olarak hazırlanacaktır.
Etüt raporunda öngörülen tedbirlerin proje içeriğinde yer alması için, yazılı talep edilmesi halinde etüt raporunun bir sureti ilgilisine verilecektir.
Tarım Dışı Alanlarda Toprak Koruma Projesi:

Tarım dışı alanlarda veya özel kanunlar kapsamında olan alanlarda yapılacak faaliyetlerden dolayı çevredeki tarım alanlarının olumsuz etkilenmesinin tespiti durumunda, toprak koruma projesi istenilecek ve tarım arazilerinde bozulma olması halinde Kanunun 21. Maddesi kapsamında işlem yapılacaktır.
Sonuç:

Toprak koruma projeleri, arazi bozulmalarını ve toprak kayıplarını önlemek için önemli bir araçtır. Kanunda yapılan değişiklikler ile toprak koruma projelerinin hazırlanması ve uygulanması ile ilgili usuller daha da netleştirilmiştir. Bu sayede, tarım arazilerinin korunması ve sürdürülebilir tarımsal üretim daha etkin bir şekilde sağlanacaktır.
 

 

Yorum Yaz