Agro Turizm Projesi Nasıl Yapılır? Nereden Başlamalıyım?

Ekoturizm ile Agro(Çiftlik) turizmi birbiri ile karıştırılan en önemli turizm dallarından biridir. Ekoturizm Kırsal kesimlerde, tarımsal ekibilir alanlarda yer almayan, kıraç, taşlık ve sulama imkanları olmayan arazilerde Kırsal Turizmi desteklemek, ve turizm sezonunu 12 aya yaymayı hedefleyen, konaklama tesislerine imkan sağlayan turizm faaliyetlerinden biridir.
Ülkemizde Agro ve Eko Turizm proje çalışması birleştirilmiş, Agro Turizm de yer alan konaklama sorunu Eko Turizm Projeleri ile çözülmüştür. Bundan sonra Agro Turizm Projesi değil, Eko Turizm projesi hazırlanıp, Agro Turizm faaliyetleri de Eko Turizm Projesi içinde yapılacaktır.
Yeni Tarımsal ve Kırsal Turizm Projeleri Hakkında Önemli Duyuru:
21 Ocak 2025 tarihi itibarıyla, agro turizm, tarımsal turizm, çiftlik turizmi, eko turizm ve kırsal turizm projeleri, büyük bir değişim ve yenilik sürecine girmiştir. Bu yeni düzenlemelere göre, artık söz konusu projeler birleştirilmiş ve birleşik bir çerçeve altında değerlendirilecektir. Proje kapsamındaki arazilerin minimum büyüklüğü ise 25 bin metrekare olarak belirlenmiş olup, herhangi bir ifraz işlemi yapılması yasaklanmıştır. Bu değişiklik, özellikle küçük parçalara ayrılmasını engelleyen bir politika olarak dikkat çekmektedir.
Yeni düzenleme ile birlikte emsal hesabı kaldırılmıştır. Bu durum, inşaatların daha esnek bir şekilde yapılabilmesini sağlayacak ve proje alanlarında farklı yapılaşma fırsatları sunacaktır. Ancak, her proje için belirlenen inşaat alanı sınırı, 1500 metrekare olarak belirlenmiştir. Bu alan, projelerin ölçeğini kontrol altında tutarak, doğa ile uyumlu büyüme sağlayacaktır.
Kat Mülkiyeti ve İrtifak Kurulamaz
Bununla birlikte, kat mülkiyeti ve kat irtifakı kurulamaması, projenin daha çok tekil yapılar halinde olmasını gerektiriyor. Bu durum, bölgenin doğasını bozmadan ve ekosistemle uyumlu bir şekilde sürdürülebilir projelerin gerçekleştirilmesini hedeflemektedir.
Turizm İşletme Belgesi Zorunluluğu
Proje kapsamında yapılacak her turizm yatırımı için turizm işletme belgesi alınması zorunludur. Bu, sadece doğru şekilde yönetilen ve denetlenen projelerin hayata geçmesini sağlayacak bir önlem olarak karşımıza çıkmaktadır.
Arazi Koşulları ve Konum Şartları
Proje alanları, tarıma elverişsiz taşlık veya kayalık arazilerde yapılabilecek şekilde düzenlenmiştir. Ancak, burada da önemli bazı şartlar söz konusudur. Projelerin yapılabileceği arazilerde yüzde 15 eğim şartı aranmaktadır. Ayrıca, projelerin baraj ve sulama havzalarından uzak olmasına özen gösterilmelidir. Bu da doğanın korunmasına yönelik önemli bir tedbirdir.
Doğal ve Coğrafi Sınırlamalar
Projelerin hayata geçirileceği alanlar, doğal denetim ve çevre koruma açısından oldukça hassas bir noktada yer alıyor. Diri fay hattı ve heyelan bölgesinde olmama koşulu, güvenlik açısından büyük önem taşırken, aynı zamanda projelerin çevreye olası zarar vermemesi adına, koruma kurulu, tabiat varlıkları, doğal sit, arkeolojik sit, tarihi sit ve mutlak korunması gereken alanlar gibi alanlarda gerçekleştirilemeyecektir. Bu kurallar, hem çevre dostu bir yaklaşımı destekleyecek hem de tarihi ve kültürel varlıkların korunmasına katkı sağlayacaktır.
Ulaşım ve Erişim Şartları
Projelerin gerçekleştirilmesi gereken arazilerin, ulaşım ağ yollarına cephe olması zorunludur. Ayrıca, orman alanlarına da cephe şartı aranır. Bu, projelerin ulaşılabilirliğini ve çevresel bağlantılarını güçlendirirken, aynı zamanda doğayla uyumlu projeler hayata geçirmeyi amaçlamaktadır.
Proje Koordinatörü Beytullah Yılmaz'dan Detaylı Bilgi
Tüm bu yeni düzenlemelere dair daha detaylı bilgi almak isteyenler için, Ekoturizm Proje Koordinatörü Beytullah Yılmaz ile iletişime geçebilirsiniz. Kendisi, bu alanda yapılacak yatırımlar ve başvurular hakkında kapsamlı bilgi sağlayacaktır. Beytullah Yılmaz'a, 0 544 608 84 80 numaralı telefondan ulaşabilirsiniz.
Bu yeni düzenlemeler, tarımsal ve kırsal turizm projelerinin çevreye duyarlı, sürdürülebilir ve güvenli bir şekilde geliştirilmesini sağlayacak önemli adımlar atmaktadır. Bu projelerle birlikte, doğayla uyum içinde bir turizm modelinin geliştirilmesi bekleniyor.
Sonuç olarak, 21 Ocak 2025 tarihinden itibaren geçerli olan bu düzenlemeler, turizm sektörü için büyük bir yenilik anlamına gelmektedir. Hem çevreyi korumayı hem de yerel kalkınmayı hedefleyen bu projelerin, özellikle doğayla iç içe tatil arayan turistler için oldukça cazip bir alternatif oluşturacağı öngörülmektedir.
Agro turizm, tarım kaynaklı turizm türüdür. Turizm, bulunduğu yerin dışına çıkarak, ekonomik, coğrafi, ekolojik ve gastronomi ortamlarını görebilmek, deneyimlemek isteyenlerin faaliyet alanıdır. Agro turizm, konaklamadan yeme içmeye, üretimden ticarete kadar geniş bir kapsama alanına sahiptir. Kırsal çevre, bölge coğrafi dokusu ve ürün çeşitliliğinin korunması amacıyla yürütülmektedir. Bir çeşit tarım gezisi denilen agro turizm, eğitim, kültür ve sanatsal faaliyetler içermektedir. Agro turizm, kırsal alanda yaşayan kişiler tarafından verilen turizm hizmeti olarak da tanımlanabilir. Agro turizm, kültürel farklılıkların ve yerel dokunun korunmasını sağlarken, şehirli konuklarına doğayla iç içe ve farklı kültürleri tanıyabilecekleri bir tatil imkanı sağlar. Agro turizm, sürdürülebilir bir turizm modeli olarak da görülebilir.
Planlama ilkeleri açısından Agro Turizm Tesisleri ile Ekoturizm Tesisleri benzerlik göstermesine rağmen arazı şartları bakımından birbirinden ayrılması ile dikkat çekmektedir.
Türkiye sahip olduğu tarihi, kültürel ve doğal güzellikleriyle potansiyel bir turizm cennetidir. Ancak, çoğunlukla yabancı ziyaretçi profili, gezi-eğlence (denizgüneş-kum) ağırlıklıdır. Yoğun ve stresli kent yaşamı insanların tatil gereksinimini daha da artırmaktadır. Bu nedenle son yıllarda, doğaya ve doğal yaşama özlem duyan insanlar için turizm seçeneklerine yenileri eklenmiştir. Kırsal turizm (Tarımsal Turizm, Çiftlik Turizmi, Kır ve Orman Turizmi, Yeşil Turizm, Yabani Hayvan Turizm, Eko Turizm, Kültürel Turizm, Macera Turizmi, Aktivite Turizmi, Doğa Kaynaklı Turizm) olarak adlandırılan bu yeni turizm seçeneklerinde Tarım turizmi (Agro Turizm), “kırsal turizm”in bir alt koludur. Kırsal turizm; kişi ve kişilerin yurt içi ve yurtdışı kırsal alana yaptığı seyahat anlamına gelmektedir. Dünya’da kırsal alanların ve kırsal yerleşimlerin turizm amaçlı kullanımı giderek yaygınlaşmakta, turizm sektörünün kırsal alanlara girmesi, turizmin bu çerçevede planlı-projeli yürütülmesini gerekli kılmaktadır Tarım turizmi, son yıllarda kırsal alanlara yönelik gelişme gösteren en önemli turizm seçeneklerindendir.
Agro turizm projesi nasıl yapılır sorusuna cevap vermeden önce, agro turizmin ne olduğunu tanımlamak gerekir. Agro turizm, kırsal alanlarda tarımsal faaliyetleri ziyaret etmek, katılmak, öğrenmek ve deneyimlemek amacıyla yapılan bir turizm türüdür1. Agro turizm, hem çiftçilere ek gelir sağlamak, hem de turistlere doğal ve kültürel bir tatil imkanı sunmak açısından önemli bir potansiyele sahiptir.
Agro turizm projesi yapmak isteyenler, aşağıdaki adımları takip edebilirler:
Fikir Meydana Getirme : Agro turizm projesi yapmak isteyenler, öncelikle kendi arazilerinin, ürünlerinin, hedef kitlelerinin ve rekabet avantajlarının farkında olmalıdırlar. Proje fikri, bölgenin coğrafi, ekolojik, kültürel ve gastronomik özelliklerine uygun olmalıdır3. Örneğin, zeytin üretimi yapan bir çiftlik, zeytin hasadı, zeytinyağı yapımı, zeytin sabunu yapımı gibi faaliyetleri sunabilir.
İş planı oluşturma: Agro turizm projesi yapmak isteyenler, iş planı hazırlamalıdırlar. İş planı, proje hedeflerini, faaliyetlerini, maliyetlerini, gelirlerini, pazarlama stratejilerini, risk analizlerini ve eylem planlarını içermelidir. İş planı, proje sahiplerine yol gösterici bir belge olmalı, aynı zamanda yatırımcı, kredi kuruluşu, destek programı gibi kaynaklara başvurmak için de kullanılmalıdır.
Arazi kaynaklarının değerlendirme: Agro turizm projesi yapmak isteyenler, arazi kaynaklarını iyi değerlendirmelidirler. Arazinin konumu, büyüklüğü, ulaşımı, altyapısı, iklimi, bitki örtüsü, toprak yapısı, su kaynakları, biyolojik çeşitliliği gibi faktörler, proje faaliyetlerini ve konaklama seçeneklerini belirlemede etkili olacaktır. Örneğin, orman içinde bir arazi, bungalov, kamp, karavan gibi konaklama seçenekleri sunabilir.
Risk yönetimine hazır olma: Agro turizm projesi yapmak isteyenler, risk yönetimine hazır olmalıdırlar. Risk yönetimi, proje faaliyetlerinin karşılaşabileceği olası tehlikeleri, bunların olasılıklarını, etkilerini ve önleme veya azaltma yollarını belirlemeyi içerir. Örneğin, yangın, sel, hastalık, zararlı, hırsızlık, kaza, yasal sorun, talep düşüklüğü gibi riskler, agro turizm projeleri için önemli olabilir.
Ürün geliştirme ve müşteri profilini oluşturma: Agro turizm projesi yapmak isteyenler, ürün geliştirme ve müşteri profilini oluşturmalıdırlar. Ürün geliştirme, proje faaliyetlerinin, konaklama seçeneklerinin, yeme-içme hizmetlerinin, hediyelik eşya satışlarının, eğitim programlarının, rehberlik hizmetlerinin, etkinliklerin, paket turların gibi unsurların belirlenmesi ve iyileştirilmesi sürecidir. Müşteri profili ise, proje hedef kitlesinin demografik, psikografik, davranışsal ve coğrafi özelliklerini tanımlayan bir belgedir. Ürün geliştirme ve müşteri profili, proje sahiplerine pazarlama stratejilerini belirlemede yardımcı olacaktır.
Agro turizm projesi yapmak isteyenler, bu adımları takip ederek, kendi arazilerini, ürünlerini, hedef kitlelerini ve rekabet avantajlarını göz önünde bulundurarak, başarılı bir proje hayata geçirebilirler. Agro turizm, hem çiftçilere hem de turistlere fayda sağlayan, hem de doğal ve kültürel kaynakların korunmasına katkıda bulunan bir turizm türüdür.
Tarım turizmi (Agro Turizm) temel olarak küçük çiftlikler olmak üzere, çiftçilere ek gelir sağlamak amacıyla bağ, bahçe, tarla, ahır, ağıl, kümes vb tarımsal üretim alanları ile küçük ölçekli ve geleneksel gıda işleme tesisleri gibi faaliyet alanlarını ziyaret etmek, günlükişlerine katılmak, çiftlik evinde gecelemek, gezinmek, eğlenmek, alış veriş yapmak ve bazen de eğitim almak gibi aktivitelerin bir veya birkaçını kapsayan bir turizm şeklidir
Agro ve Eko Turizm üzerine Butik Otel, Apart Pansiyon, Bungolow konaklama tesisleri yapmak istiyorsanız bizden bu konuda teknik destek alabileceğinizi unutmayınız.
Agro ( Çiftlik ) Turizmi veya Tarımsal Turizm Nedir?
İnsanların kırsal yörelere ziyaretleri, buralarda yöre halkının ürettikleri mal ve hizmetleri, yörenin doğal dokusuna uygun mekanlarda talep ederek, geçici konaklamalarından doğan olaylar ve ilişkilerin bütünüdür.
Kırsal alanlarda konaklama ve etkinlikler köy yerinde yapılıyorsa bu turizm türü çiftlik turizmi olarak adlandırılmaktadır. Herhangi bir kırsal yerleşimde ekonomik etkinlik tarım ise ve turistik uygulamalar da ağırlıklı olarak tarıma dayalı olarak yapılıyorsa, bu tür turizme tarım turizmi denilmektedir. İlimizin kırsal alanları tarım ve çiftlik turizm için uygundur.
Agroturizm, insanlara ve çevreye saygılı ve duyarlı, çevreye ve yerel hakla en az etkide bulunan ama gelir ve iş yaratan ve çevre korumasına yardımcı olan alternatif bir turizm şeklidir. Yerel halkın ve bölgenin coğrafi, kültürel, geleneksel özelliklerine dayanır, modern fakat bir o kadar da gelenekseldir.
Çevreyi koruyan ve yerel halkın durumunu iyileştiren ve geliştiren sorumluluk sahibi bir seyahat şekli olan agroturizm, turistleri özel evlerde (daha çok çiftliklerde) veya küçük pansiyon veya otellerde ağırlamaya yönelik bir iş etkinliğidir.
Turizm Yatırımcı Belgesi alarak, Tarım ve Orman Bakanlığı'nın Kırsal Turizm Yatırımlarından %50 hibe desteğinden de faydalanabilirsiniz.
Agro ( Çiftlik ) Turizmi ve Ekoturizm Alanları Planlama Nasıl Yapılır? Ekoturizm imar yoğunlu emsal kaçtır?
Ekoturizm ile Agro Turizm Planlama ilkeleri açısından parsel cinsi ve konum açısından farklılık göstersede, İmar Planları uygulama ilkeleri aynıdır.
Ekoturizm planlama bölgesinin doğal ve kültürel kaynak zenginliği nedeniyle; agro (çiftlik) turizm, klimatizm etkinliği, at ile gezinti etkinliği, dağ bisikleti etkinliği, Dağcılık etkinliği, doğada serbest yürüyüş, kamping/çadırlı kamp, kayak, kuş Gözlemciliği, mağaracılık, trekking, yamaç paraşütü etkinlikleri için uygun alanlar Bilimsel yöntemlerle belirlenecek ve çevreye olumsuz etki yapmayacak şekilde Planlanması için gerekli çalışmalar yapılacaktır. Bu alanlarda aile işletmeciliği şeklinde pansiyonlar, çiftlik evleri, dağ evleri vb. Konaklama kullanımları, yeme-içme tesisleri ile yöresel ürünlerin satış üniteleri yer Alabilir. Geleneksel mimarinin ve doğal yapının korunması esastır. Yerel kaynakların Kullanımını sağlanacaktır. Bu kapsamdaki uygulamalarda turizm tesislerinin belgelendirilmesine ve Niteliklerine ilişkin yönetmelik hükümlerine uyulması zorunludur.
Ekolojik Tarım Turizmi: İlgili mevzuata uygun olarak Ekolojik (Organik) Tarım faaliyeti gerçekleştirdiğini belgelemek koşuluyla, bu planda tarım alanı olarak belirlenen alanlarda, yöreye uygun mimari özelliklere sahip, bölgeye ekonomik ve ekolojik anlamda katkı sağlayacak, tarımsal üretim ile birlikte konaklama olanağı sunan, gelen müşterilerin isterlerse tarımsal üretime katkı sağlayabileceği, tarımsal üretim alanları, satış üniteleri ile küçük ölçekli ve geleneksel gıda işleme tesisleri ve Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın Turizm Tesislerinin Belgelendirilmesine ve Niteliklerine İlişkin Yönetmelik’e tabii olmayan küçük işletmelerin yer alabileceği alanlardır.
Agro Turizm Alanları: Kırsal yerleşme alanları ile bütünleşik alanlarda(kentsel kullanım kararı getirilmemiş) yöreye uygun mimari özelliklere sahip, bölgeye ekonomik ve ekolojik anlamda katkı sağlayacak, tarımsal üretim ile birlikte konaklama olanağı sunan, gelen müşterilerin isterlerse tarımsal üretime katkı sağlayabileceği, tarımsal üretim alanları, satış üniteleri ile küçük ölçekli ve geleneksel gıda işleme tesisleri ve kırsal yaşantının sahnelenmesine imkan veren, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın Turizm Tesislerinin Belgelendirilmesine ve Niteliklerine İlişkin Yönetmelik’e tabii olmayan küçük işletmelerin yer alabileceği alanlardır.
Agro ( Çiftlik ) Turizmi ve Ekoturizm Apart, Butik ve Bungolow ev Konaklama Projesi Nasıl Hazırlanır?
1. Planlama alanının coğrafi konumu ve bölgenin temel özellikleri; Ülke ve Bölge konumundaki yeri, ve bölgenin ulaşım bağlantıları belirtilmelidir.
2. Eko Turizme konu olan parselin durumu; Eko Turizm planlamaya girecek parsel ve parsellerin mülkiyet durumları, tapu kaydı, Lihkap alınacak kadastral durumu mutlaka belirtilmelidir.
3. 1/5000 lik Nazım İmar Planına konu olan arazinin mevcut durum tespiti yapılmalıdır. Bunu uydu Fotoğrafları veya İnsansız hava araçlarından çekilecek fotoğraflarla arazinin sınırları fotoğraf üzerinde mutlaka belirtilmelidir.
4. Planmaya konu olan taşınmazın Halihazır Drumu; Eko Turizm planmala yapılacak parsel veya parsellerin onaylı 1/5000 ölçekli halihazır haritası, 1/1000 ölçekli halihazır onaylı halihazır haritası yapılmalıdır. halihazırların mutlaka onay tarihleri belirtilmelidir. Günümüz teknolojisinde halihazır haritalar insansız hava araçları ile hızlı bir şekilde yapılmaktıdır.
5. Agro ve Ekoturizm imar izini alıncak parsel veya parsellerin Jeolojik durum değerlendirilmesi yapılmalıdır. yeryüzü şekilleri, toprak yapısı, Fayhattı incelemesi, proje kriterlerine mutlaka uymalıdır.Bölgenin sismik çalışma resmi verileri anlaşılır bir biçimde projeye mutlaka işlenmelidir. Yeraltı su kaynakları, sıvılaşma analizi yerel zeminin hangi jeolojik sınıfa girdiği belirtilmeli , Eko Turizm yapısal çalışmalar başlamadan önce mutlaka zemin etüdü yapılmalıdır. söz konusu parsel Türkiye deprem haritasına göre zemin etüt çalışmaları kriterleri araştırılarak irdelenmelidir.
6. Üst ölçek plan durumunun belirtilmesi; Bu bölümde 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı söz konusu parselin hangi lejantta bulunduğunu mutlaka belirtmelesiniz.örneğin; söz konusu parsel, Balıkesir-Çanakkale planlama bölgesi 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planının I19 Paftasında yer almaktadır. Ancak kuru ve marjinal tarım arazisi olan parselde Tarım dışı izni alınmıştır , toprak koruma projesi yapılmıştır diye yazılması gerekmektedir.
7. Kurum Görüşleri; Agro ve Ekoturizm'e konu olan parsel Kültür Varlıkları Koruma Bölge Kurulu müdürlüğünün yapmış olduğu arkeolojik araştırmaların sonucu mutlaka belgeli olarak belirtilmelidir. Tarihi sit ve arkeolojik sit, doğal sit olmadığını belirtir araştırma raporu olmalıdır. yine Tarım ve Orman Bakanlığından , Valilik çevre ve şehircilik il müdürlüğünden, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğünden doğal sit alanı olmadığına dair rapor alınmaladır. Söz konusu planmlama bölgesi cumhurbaşkanlığı kararnamesinin 109. maddesinde tanımlanan yetkiler bakımındın sakınca bulunmaması gerekmektidir. Yine Turizm Bakanlığının söz konusu eko turizm parselinin Turizm Lejantı sınırları içesirinde bulunmadığını belirtir yazısı olması gerekmektedir.
8. Agro ve Ekoturizm'e söz konusu taşınmazın Türk Telekomisyon tesisi olup olmadığına dair kurum görüşü alınması gerekmetedir.
9. Enerji piyasası düzenleme kurulu nun kurum görüşleri alınması gerekmektedir. örneğin, elektrik enerjisi üretimleri başta olmak üzere, akaryakıt, lpg, doğalgaz gibi enerji nakil hatları ve üretim tesisleri ile çakışma, kesişme durumunu bildirir rapor hazırlanmalıdır.
10. Karayolları Genel Müdürlüğü'nün Eko Turizm Planına konu olan taşınmazın karayolları açısından görüş ve onayı belirten yazılı rapor alınması gerekmektedir.
11. Ulaşım ve Raylı sistemler dairesi başkanlığınca söz konusu taşınmazın karayolları kenarında yapılacak ve açılacak tesisler yönetmeliğine uyduğunu belirtir yazısı olmalıdır.
12. Bağlı olduğunuz ilin Kırsal Hizmetler Dairesi başkanlığınca eko turizm alanın sakınca olup olmayacağını belirtir yazısı olmalıdır.
13. Maden Petrol işleri genel müdürlüğünden söz konusu parsellerin Res, Ges, maden ruhsat alanı ve diğer yeraltı kaynakları ile çakışıp çakışmadığı raporu ve sakınca olup olmadığı mutlaka belirtilmelidir.
14. Bağlı olduğunuz ilin kadastro müdürlüğünün söz konusu taşınmazla ilgili bölgenin iş akış listesinde olup olmadığı yazısı mutlaka alınmalıdır.
15. Elektirik Üretim A.Ş nin , inşaat ve kamulaştırma dairesi başkanlığı, Emlak ve Kamulaştırma Müdürlüğünün eko turizm planlama bölgesinde plan yada proje yapıp yapmadığını belirtir resmi yazı mutlaka alınmalıdır.
16. Tarım ve orman müdürlüğü; il toprak koruma kurulunun uygunluk yazısı alınmaladır; otel, kamping, günübirlik tesis, açık yeşil alanlar gibi tesislerin tarım dışı kullanım olur yazısı olmalıdır. yönetmelik gereği arazi kullanımına verilen izinlerin 2 yıl içerisinde tarım dışı amaçlı kullanımlarda planların onaylanmaması , tarımsal amaçlı yapılarda ise ruhsata bağlanması durumunda geçersiz kabul edilir. verilen izinler amacı dışında kullanılamaz, tepit halinde ise kanının 20 ve 21. maddesine göre işllem yapılır , izin verilen parselde ifraz işlemi gerekmesi durumunda ise plan onaylanmasını takiben yapılacağı belirtilmesi gerekir.
17. Devlet su işleri genel müdrülüğü'nün söz konusu eko turizm projesi alanı içinden, dere yatakları, sel su baskını, derelerin şev üstü kotundan en az 8 metre genişiğinde devammlılığı olan işletme bakım yolu ayrılarak bu alana kesinlikle yapı yapılmaması, bu yolların genel trafiğe ve kullanıma açılmaması, dere yataklarının planlma dışında tutulması, dere yataklarını daraltan istinat duvarlarından kaçınılması, derelerin üzeri kesinlikle kapatılmaması, derelere köprü ve geçiş hakkı kullanılacaksa kesinlikle kurumdan izin alınmısı, dere yatakları ve yeraltı suyunu kirleten faliyetlerde bulunulmaması, çeşme, kaynak, pınar, su kuyularının korunması ve gerekliliği gibi şartlar uygulanmaktadır.
18.Milli Savunma Bakanlığı'nın görüşü alınmalıdır: Milli Savunma Bakanlığı Lojistik Genel Müdürlüğü, İnşaat Emlak Bölge başkanlığınca söz konusu parsel Nato akaryakıt boru hattı olmadığını belirtik resmi yazı alınmalıdır.
19. Valilik afet ve acil durum müdürlüğü'nün afete maruz bölge değildir yazısını almanız gerekmektedir.
20. BOTAŞ etüt ve proje daire başkanlğınca planlama bölgesinde boru hattı olmadığına dair resmi yazı alınmalıdır.
21. Söz konusu eko turizm planlama bölgesinin Elektirik Dağıtım A.Ş den alınacak yazı ile şirkete ait alt ve üst yapı olup olmadığına dair yazı mutlaka alınmaladır.
22. Valilik il sağlık müdürlüğünün planlama alanları içerisinde içme ve kullanma suyu olarak kullanılacak suyun, insani Tüketim Amaçlı Sular Hakkındaki yönetmeliğe uygun olup olmadığını belirtir resmi yazı mutlaka alınmaladır.
23. Maden Tetkik Arama Genel Müdürlüğü , jeoloji Etütleri Dairesi Başlağının Eko Turizm bölgesi için bir sakınca olup olmadığını belirtir yazı olması gerekmektedir.
24. Su arıtma Tesisleri açısından uygunluk yazısı balğı olduğunuz ilin ilgili bölümünden alınır.
25. valilik il sanayi ve teknoloji müdürlüğünün OSB ve KSS yatarımı olup olmadığını belirtir resmi yazıyı almanız gerekmektedir.
26. Doğal gaz işletmelerinden söz konusu parselin bulunduğu bölgede imar planı açısında sakınca olup olmağdı yazısı alınması gerekmetderi.
27. Devlet Hava Meydanları işletmesi genel müdürlüğünden, eko turizm parselinin hava seyrü sefer usulleri açısından uygunluğu yazısı alınmalıdır.
28. Devlet Demir Yolları işletmesi genel müdürlüğünden söz konusu eko turizm planlama parsellerinin her hangi bir projesi olup olmadığı görüş yazısı mutlaka alınmalıdır.
29. TEİAŞ genel müdürlüğünce söz konusu parselde enerji nakil hattı olup olmadığını ve sakınca durumunu belirtir resmi yazı mutlaka olmalıdır.
30 Agro ve Eko Turizm planlamanın amacı ve gerekçesi planları gerekçesinin anlatılması; Eko Turizm planlama parsellerinin hangi amaçla; Otel, Kamping, Günübirlik Tesis ALanı, açık yeşil alanlar gibi talep bilgisi belirtilmelidir. Plan hükümleri mutlaka belirtilmelidir. Eko Turizm, Kırsal Turizm Tesis Alanı, Agro çiftlik turizmi, klimatizm etkinliği, at ile gezinti etkinilği, dağ bisiklet etkinilği, doğa yürüyüşü, yamaş paraşütü, trekking, mağracılık, kayak, kamp vs gibi etkinlikler çevreye olumsuz etki yapamayacak şekilde nasıl gerekli çalışmalar yapılacak anlatılmalıdır.
31. Geleneksel mimarının korunması, doğal yapı yapılmalı, yapı koşulları, maks emsal, bina yüksekliği, turizm tesislerine uygunluğu belirtilmelidir.
32. Yapılaşmada jeolojik etüt raporu, zemin etüdü yapılmalı, deprem bölgelerinde yapılacak yapılar yönetmeliğine uyulmalıdır.
33. 1/5000 ölçekli öneri nazım imar planı çizimi rapor dosyasında belirtilmelidir.
34. 1/1000 ölçekli öneri uygulama imar planı taslağı raporda çizim halinde belirtilmelidir.
AGRO VE EKO TURİZM 40 MADDE HALİNDE ÖZETİ
Sera Kafeler, Turizmin Yeni Yükselen Değeri Oluyor: Doğa ile İç İçe Bir Deneyim
Son yıllarda, turizm sektörü sadece geleneksel tatil anlayışından daha fazlasını sunmaya başladı. Ekoturizm, agro turizm ve kırsal turizm gibi alternatif turizm alanları, doğayla iç içe olmayı seven gezginlerin ilgisini çekiyor. Bu bağlamda, sera kafeler de yeni bir trend olarak gündeme gelmeye başladı ve geleceğin turizm odaklı yükselen değerlerinden biri olacağı öngörülüyor.
Doğa ile Birleşen Bir Atmosfer: Sera Kafelerin Yükselişi
Sera kafeler, doğa ile iç içe bir ortamda dinlenmek, sağlıklı yemekler yemek ve aynı zamanda ekolojik dengeyi gözetmek isteyenler için ideal bir seçenek sunuyor. Şehir hayatının stresinden uzaklaşmak isteyen bireyler, sera kafelerde hem doğal güzelliklerin tadını çıkarabiliyor hem de taze ve organik ürünler ile sağlıklı bir yaşam tarzını benimseyebiliyor.
Sera Kafeler: Hem Üretim Hem Dinlenme Alanı
Sera kafeler, sadece bir yemek yeme alanı değil; aynı zamanda tarımsal üretimin de sergilendiği mekanlar olarak öne çıkıyor. Seracılık faaliyetleri, hem ziyaretçilere doğal ürünlerin üretimi hakkında bilgi verme fırsatı sunuyor hem de seralarda yetiştirilen taze sebzeler ile menülerini zenginleştiriyor. Bu mekanlar, aynı zamanda ekolojik bir bilinç oluşturmayı ve sürdürülebilir tarımı teşvik etmeyi amaçlıyor.
Sera Kafelerin Avantajları
Sera kafelerin, geleneksel kafelere kıyasla birçok avantajı bulunuyor. En önemli avantajlarından biri, doğa ile iç içe olma imkanı sunmaları. Cam tavanlardan ve duvarlardan gelen doğal ışık, mekanı ferahlatırken, doğal bitkiler ve çiçekler ise mekana estetik bir görünüm katıyor. Bunun yanında, temiz hava, sağlıklı içecekler ve organik yemek seçenekleri ile sera kafeler, ekoturizm ve sağlıklı yaşamı birleştiren yerler olarak büyük ilgi görüyor.
Ekoturizm ve Agro Turizmde Yeni Bir Dönem Başlıyor
Ekoturizm, çevre dostu turizm anlayışıyla doğanın korunmasını ve turizmin sürdürülebilirliğini amaçlıyor. Agro turizm ise tarım faaliyetlerini ve kırsal yaşamı ziyaretçilere tanıtarak tarım sektörüne olan ilgiyi artırmayı hedefliyor. Sera kafeler, her iki trendi de bir arada sunarak doğayla iç içe bir deneyim yaşatıyor. Bu mekanlar, tarım ürünlerinin üretildiği ve seracılıkla ilgili bilgi verilen ortamlarda, ziyaretçilerine doğal bir atmosferde dinlenme fırsatı veriyor.
İmar Planı Gerekmiyor: Sera Kafeler İçin Kolay Kurulum İmkanı
Sera kafelerin en büyük avantajlarından biri, imar planı gerekmemesi. Bu da, işletmecilerin sera kafeleri kurarken daha az bürokratik engelle karşılaşmalarını sağlıyor. Seracılık faaliyetlerinin özendirilmesi amacıyla yapılan sera kafeler, hem tarım ürünlerinin üretildiği hem de halkla buluşturulduğu mekanlar olarak büyük ilgi uyandırıyor. Bu durum, sera kafelerin hızlı bir şekilde yayılmasına ve daha fazla kişi tarafından tercih edilmesine olanak tanıyor.
Sağlıklı Hava ve Organik Ürünler: Sera Kafelerle Temiz Nefes
Sera kafeler, sadece şehrin gürültüsünden ve kirli havasından uzaklaşmak isteyenler için bir alternatif değil, aynı zamanda doğa ile iç içe olarak sağlıklı yaşamı benimsemek isteyenler için de mükemmel bir seçenek. Cam duvarlar sayesinde dışarıdaki doğayı izlerken, içeride solunan temiz hava ve organik ürünler, ziyaretçilere beden ve ruh sağlığını iyileştiren bir deneyim sunuyor. Bu mekanlarda sunulan taze sebzeler, meyveler ve doğal içecekler, sağlıklı beslenme konusunda farkındalık yaratıyor.
Geleceğin Turizmi: Sera Kafeler
Eko turizm proje koordinatörü Beytullah Yılmaz, sera kafelerin gelecekte turizmin en önemli trendlerinden biri olacağına dikkat çekiyor. Yılmaz, sera kafelerin sadece dinlenme alanları olmanın ötesinde, ekolojik farkındalık yaratmaya, organik tarımı teşvik etmeye ve sürdürülebilir turizm anlayışını yaygınlaştırmaya yardımcı olacağını belirtiyor. Sera kafelerin, hem üretim alanı olarak hem de sosyal bir buluşma mekanı olarak büyük potansiyele sahip olduğunu vurguluyor.
Sera Kafelerle İlgili Bilgi Almak İçin İletişim
Seracılık ve sera kafe projeleri hakkında daha fazla bilgi almak isteyenler için 0 544 608 84 80 numaralı telefondan bilgi alınabileceği belirtiliyor. Bu telefon numarası üzerinden, sera kafelerin kurulumu ve seracılık faaliyetleriyle ilgili detaylı bilgi edinilebiliyor.
Sonuç olarak, sera kafeler, doğa ile iç içe olmak isteyenlerin, sağlıklı yaşamı benimseyenlerin ve ekoturizm ile agro turizme ilgi duyanların uğrak noktası haline geliyor. Gelecekte, bu mekanların turizmde daha da yaygınlaşacağı ve sektörde büyük bir değişim yaratacağı kesin görünüyor.
Kapalı Ortamlarda Bitkisel Üretimde Yeni Kayıt Sistemine Geçiş Başladı
16 Mart 2024 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan "Kapalı Ortamda Bitkisel Üretim Kayıt Sistemi Yönetmeliği" ile kapalı ortamlarda yapılan bitkisel üretimin daha etkin bir şekilde izlenmesi ve yönetilmesi amacıyla yeni bir kayıt sistemi devreye alınıyor. Bu yeni sistem, üreticilerin faaliyetlerini kayıt altına alarak daha planlı bir üretim politikası oluşturulmasını hedefliyor.
Kapalı ortamda bitkisel üretim, üreticilerin çeşitli yapılar içinde, bitkilerin gereksinim duyduğu çevre koşullarını kontrol altında tutarak yaptığı üretim faaliyetlerini kapsıyor. Bu tür üretim, sera, çadır, konteyner gibi çeşitli yapılar içinde yatay ya da dikey olarak gerçekleştirilebiliyor. Yalnızca 100 metrekarelik bir alanı kapsayan kapalı ortamda bitkisel üretim yapan üreticilerin, sistem üzerinden kayıtlarını yapabilmesi ve bu kaydı güncelleyebilmesi için belirli usul ve esaslar belirlendi. Yeni kayıt sistemi sayesinde bu üretimler daha verimli bir şekilde denetlenebilecek ve takip edilebilecek.
Yeni Kayıt Sistemi ile Üreticilere Kolaylık
Yönetmelik ile birlikte, üreticilerin kapalı ortamda yaptıkları bitkisel üretimlerin izlenmesi ve düzenlenmesi amacıyla geliştirilen Kapalı Ortamda Bitkisel Üretim Kayıt Sistemi (KOBÜKS) faaliyete geçecek. Bu sistem, üreticilerin verilerini dijital ortamda kaydetmelerine olanak tanıyacak. Ancak KOBÜKS yazılımı, en geç 31 Temmuz 2025’e kadar faaliyete geçecek. Bu tarihe kadar, başvuru ve kayıt işlemleri mevcut Örtüaltı Kayıt Sistemi üzerinden yapılmaya devam edilecek. Geçiş süreci boyunca, Örtüaltı Kayıt Sistemi’ne kaydedilemeyen ancak uygun olduğu tespit edilen kapalı ortam üretim alanlarına ilişkin olarak, il ve ilçe müdürlükleri geçici kayıt belgeleri düzenleyecek. Bu belgeler, düzenlendiği yılın sonuna kadar geçerli olacak.
Kayıt ve Güncelleme İşlemleri
Kapalı ortamda üretim yapan çiftçiler, kayıtlarını Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı il müdürlüklerine başvurarak yaptıracaklar. Eğer üretim alanı birden fazla ilçeye yayılıyorsa, üreticilerin başvuruları, üretim alanının sınırları içinde bulunan il müdürlüklerine yapılacak. Bu sayede her ilçe ve bölgedeki üretim faaliyetlerinin doğru bir şekilde izlenmesi sağlanacak.
Ayrıca, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından üreticilere sunulacak e-devlet ve internet tabanlı başvuru imkanı, süreçlerin hızlanmasını ve çiftçilerin işlemlerini kolayca gerçekleştirmesini sağlayacak. Bu dijitalleşme ile birlikte, başvuru ve kayıt işlemleri daha şeffaf ve erişilebilir hale gelecek.
Hedef: Daha Planlı ve Verimli Üretim
Yeni sistemin kurulmasının en önemli sebeplerinden biri, kapalı ortamda yapılan bitkisel üretimin ülke genelinde daha planlı ve verimli bir şekilde yönetilmesidir. Bitkisel üretimin verimliliğinin artırılması ve kaynakların daha etkili kullanılması adına, bu kayıt sisteminin bir nevi "veri bankası" işlevi göreceği öngörülmektedir. Kayıt altına alınacak her bir üretim faaliyeti, gelecekteki üretim politikalarının oluşturulmasında önemli bir yer tutacak.
Yönetmelik, kapalı ortamda bitkisel üretim yapan tüm üreticilerin faaliyetlerini doğru ve düzenli bir şekilde kaydetmelerini sağlamayı hedefliyor. Bu sayede, tarımsal üretimin izlenebilirliği artacak ve üreticilerin sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşabilmesi için daha somut adımlar atılacak.
Yeni Sistem Üreticilere Nasıl Yarar Sağlayacak?
Kapalı ortamda bitkisel üretim yapan çiftçilere, bu yeni sistemin bir dizi fayda sağlaması bekleniyor. Kayıtlı üreticiler, Bakanlık tarafından sunulacak olan destekler ve teşviklerden daha hızlı faydalanabilecek. Ayrıca, sistemin etkin bir şekilde işleyişe geçmesiyle birlikte, Türkiye genelindeki tarımsal üretim politikaları daha iyi şekillendirilebilecek.
Kayıt sistemi sayesinde, çiftçilerin üretim faaliyetleri daha verimli hale getirilecek ve aynı zamanda bu sistem, üreticilerin çevresel koşullar ve yetiştirdikleri ürünlerin takibi açısından da önemli bir araç olacak. Bu sayede, kapalı ortamda yapılan üretimin çevresel etkilerinin izlenmesi ve iyileştirilmesi de mümkün olacak.
Sonuç olarak, 16 Mart 2024 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan yönetmelik ile Türkiye’de kapalı ortamda bitkisel üretim yapan üreticiler için yeni bir döneme geçiş yapılmış oldu. Bu geçişle birlikte, üreticilerin kayıt altına alınması, izlenmesi, denetlenmesi ve bu verilerin raporlanması daha şeffaf hale gelecek. 31 Temmuz 2025’te faaliyete geçecek olan yeni yazılım, çiftçilerin işlerini dijital ortamda gerçekleştirmesine olanak tanıyacak ve Türkiye’nin tarımsal üretiminde önemli bir adım olacak.
Bu yönetmelik, kontrollü ortamlarda yapılan bitkisel üretim faaliyetlerini düzenlemeyi amaçlayan bir dizi işlem ve prosedürü belirler. Kapalı ortamlarda tarımsal üretimin kaydedilmesi, izlenmesi ve raporlanmasına yönelik olarak oluşturulan Kapalı Ortamda Bitkisel Üretim Kayıt Sistemi (KOBÜKS), üreticilerin faaliyetlerini kayda alır, günceller ve izler. Yönetmelik, tarım üretiminin modernleşmesi adına yerel ve merkezi düzeyde sorumluluk taşıyan birimlerin görevlerini netleştirir, üreticilerin sisteme kayıt olma süreçlerini, gerekli belgeleri ve başvuru şartlarını ayrıntılı olarak tanımlar. Ayrıca, sistem üzerinden yapılan veri girişlerinin doğruluğunun sağlanması ve sürekli olarak güncel tutulması için gerekli denetim mekanizmaları kurulur. Bu süreçler, tarımsal faaliyetlerin şeffaflığını artırarak sektörde sürdürülebilir ve verimli bir üretim ortamı yaratmayı hedefler.
Kapalı Ortamda Bitkisel Üretim Kayıt Sistemi Yönetmeliği'nin Avantajları (40 Maddede Özet)
Sera Kafeler: Doğa ile İç İçe Bir Deneyim
Sera kafeler, doğa ile iç içe bir atmosferde dinlenmek, yemek yemek ve sosyalleşmek isteyen kişilere hitap eden özel mekanlardır. Bu tür kafeler, genellikle camla çevrili alanlarda, bol ışık alan, tropikal bitkilerle bezeli veya açık alanlarda yer alır. Sera konsepti, kafe işletmeciliği ile doğayı birleştirerek, ziyaretçilere hem görsel bir şölen sunar hem de rahatlatıcı bir deneyim yaşatır. Son yıllarda popülerleşen sera kafeler, şehir hayatından uzaklaşmak isteyen insanlar için bir sığınak gibi işlev görmektedir.
Sera Kafelerin Özellikleri
Cam Tavan ve Duvarlar: Sera kafeler, genellikle büyük cam panellerle çevrilidir. Bu özellik, mekâna doğal ışığın bolca girmesini sağlar. Cam duvarlar, içeriye doğanın güzelliklerinin yansımasına olanak verir ve mekanın ışıkla dolmasına neden olur. Bu tasarım, aynı zamanda içeriye doğal bir hava katarken, dışarıdaki doğayla da bir bağ kurulmasını sağlar.
Bitkilerle Zenginleşmiş Bir Atmosfer: Sera kafelerin belki de en belirgin özelliği, bolca bitki bulunmasıdır. Tropikal bitkiler, çeşitli çiçekler, sarmaşıklar ve yeşil alanlar, mekânın estetik bir parçasıdır. Bazı kafelerde bitkiler yalnızca dekoratif amaçlarla kullanılırken, bazı kafeler organik tarım yapan yerlerden bitkiler temin ederek menülerinde sağlıklı ve doğal içeriklere yer verirler. Bu bitkiler, sakinleştirici ve huzur verici bir ortam oluşturur.
Açık Hava Alanları: Birçok sera kafe, içerideki cam alanların yanı sıra, açık hava oturma alanları da sunar. Bahçe tarzı düzenlemeler, açık hava oturma alanları ve güneş ışığının tadını çıkarabileceğiniz balkonlar gibi özellikler, insanların doğa ile iç içe zaman geçirmesini sağlar.
Doğal ve Sağlıklı Menüler: Sera kafeler, genellikle sağlıklı, organik ve doğal ürünler sunmayı tercih eder. Menülerinde, taze meyve suyu, organik kahve, bitki çayları ve sağlıklı atıştırmalıklar gibi seçenekler bulunur. Bu kafelerde genellikle meyve tabakları, sandviçler, vegan ve glütensiz seçenekler gibi beslenmeye duyarlı ürünler sunulur. Bu, hem doğa hem de sağlıklı yaşamı seven kişilere hitap eder.
Sakinleştirici ve Estetik Bir Ortam: Camla çevrilmiş bir mekan, doğayla iç içe bir ortam yaratırken, aynı zamanda estetik bir hava katmaktadır. Özellikle şehirlere yakın bölgelerde bulunan sera kafeler, ziyaretçilerine şehir gürültüsünden uzaklaşma ve huzur bulma fırsatı verir. Ayrıca bitkiler, doğayla iç içe olmak, gözleri dinlendirmek ve zihni rahatlatmak için doğal bir araçtır.
Instagram Dostu Tasarım: Son yıllarda sosyal medya kullanımıyla birlikte, estetik mekanlar da daha fazla dikkat çekmektedir. Sera kafeler, görsel açıdan oldukça şık ve fotojenik mekanlar olduğu için Instagram gibi platformlarda popülerdir. Ziyaretçiler, mekandaki doğal ışık ve bitkilerle fotoğraf çekmeye eğilimlidirler.
Sera Kafelerin Faydaları
Doğayla Bağ Kurma: Sera kafeler, doğayla bağ kurma ihtiyacı duyanlar için mükemmel mekanlardır. Şehir hayatının gürültüsünden, stresinden ve kirli havasından uzaklaşmak isteyenler için ideal bir sığınak sağlar. Ayrıca doğada vakit geçirmenin faydaları arasında stresin azalması, rahatlama ve daha sağlıklı bir zihinsel durum yer alır.
Doğal Işık: Cam tavan ve duvarlar sayesinde bolca doğal ışık alır ve bu ışık insanların ruh halini olumlu yönde etkiler. Doğal ışığın vücutta seratonin üretimini artırdığı bilinir ve bu da genel olarak ruh halinin iyileşmesine katkı sağlar. Ayrıca doğal ışık, mekânın daha geniş ve ferah görünmesine yardımcı olur.
Sağlıklı Yaşam Tarzını Teşvik Etme: Doğal ve organik ürünler, sera kafelerin menülerinde sıkça yer alır. Bu, sağlıklı yaşam tarzına ilgi duyan bireyler için cazip bir özellik sunar. Sera kafelerde sunulan organik kahve, taze sıkılmış meyve suları, ev yapımı tatlılar gibi seçenekler, sağlıklı beslenmeyi sevenler için harika alternatiflerdir.
Huzurlu ve Sakin Bir Atmosfer: Kafelerin doğal ortamı, özellikle yoğun iş günlerinden sonra dinlenmek isteyenler için bir kaçış noktasıdır. Doğal sesler (örneğin kuşların cıvıltısı, rüzgarın yapraklarda estirdiği sesler) ve bitkiler, sakinleştirici bir atmosfer yaratır. Böylece bir fincan kahve içmenin keyfini çıkarmak daha rahatlatıcı bir deneyim haline gelir.
Yaratıcılığı Artırma: Doğal bir ortamda vakit geçirmek, insanların yaratıcılıklarını artırabilir. Birçok kişi, doğal ışık ve yeşil alanlarda vakit geçirdiğinde daha üretken ve yaratıcı hisseder. Bu yüzden bazı sera kafeler, özellikle sanatçılar, yazarlar veya tasarımcılar için ilham verici bir ortam sağlar.
Sera Kafelerin Popülerliği
Sera kafeler, son yıllarda dünya çapında büyük bir popülarite kazanmıştır. Özellikle büyük şehirlerdeki yoğun yaşam temposu ve betonlaşmış alanlarda yaşayan insanlar, doğayla iç içe olmak için bu tür kafelere yöneliyor. Türkiye'de de sera kafeler, İstanbul, İzmir, Ankara gibi büyük şehirlerde yaygınlaşmış ve farklı konseptlerle birçok kafe türü açılmıştır.
Ayrıca, pandemi sonrası sosyal mesafeye uygun tasarımlar, dışarıda vakit geçirme arzusu ve doğa ile bağ kurma isteği de sera kafelerin popülerliğini artırmıştır. Kafelerde yapılan etkinlikler, bitki bakımı atölyeleri veya doğa yürüyüşleri gibi aktiviteler, mekanların cazibesini artıran diğer unsurlardır.
Sonuç
Sera kafeler, yalnızca yemek yiyip içmekten çok daha fazlasını sunar. Bu mekanlar, insanların doğayla bağ kurmalarına yardımcı olurken, sağlıklı yaşamı ve estetik zevki bir araya getirir. Modern dünyada, doğa ile iç içe olmanın zorlaştığı şehir yaşamında, sera kafeler, rahatlamanın, yenilenmenin ve doğanın keyfini çıkarmanın harika bir yolu haline gelmiştir.