Gömeç Bosna-Sancak Derneği’nden Kitlesel Fonlama Hamlesi: “Karadağ’ın Müslüman Boşnakları Tarihi” Yeniden Basıldı

Gömeç Bosna-Sancak Derneği’nden Kitlesel Fonlama Hamlesi: “Karadağ’ın Müslüman Boşnakları Tarihi” Yeniden Basıldı
Prof. Dr. Mustafa Memić’in eseri, Gömeç Bosna-Sancak Derneği’nin 2 günde topladığı kitlesel fonla yeniden basıldı; ücretsiz dağıtım başlıyor.
Gömeç Bosna-Sancak Derneği’nden Kitlesel Fonlama Hamlesi: “Karadağ’ın Müslüman Boşnakları Tarihi” Yeniden Basıldı

Gömeç’te Kültür Seferberliği: Kitlesel Fonlamayla Yeniden Basılan “Karadağ’ın Müslüman Boşnakları Tarihi” Rumeli-Balkan Camiasına Umut Oldu

haber arası detay

Ege’nin serin kuzey rüzgârlarıyla soluklanan Balıkesir’in Gömeç ilçesinde, sessiz sedasız ama büyük anlam taşıyan bir kültür seferberliği meyvesini verdi. Gömeç Bosna-Sancak Kültür ve Yardımlaşma Derneği, Balkan tarih yazımında önemli bir boşluğu dolduran bir hafıza metnini, tamamen gönüllü desteklerle yeniden okurla buluşturdu. Prof. Dr. Mustafa Memić’in kaleme aldığı, Saffet Atalay’ın Türkçeye çevirdiği “Karadağ’ın Müslüman Boşnakları Tarihi” adlı kıymetli eser, kitlesel fonlama modeliyle ikinci kez basıldı. Bu adım, yalnızca bir kitabın basımını değil, taşrada kültürel dayanışmanın ve sivil inisiyatifin bilim ve sanatla nasıl buluşabileceğini de gösterdi.

Unutulmuş Bir Eseri Geri Kazandıran Örnek Dayanışma

Uzun yıllar önce çevirisi tamamlanan ancak sınırlı dağıtım nedeniyle geniş kitlelere ulaşamayan bu eser, Gömeç Bosna-Sancak Derneği’nin öncülüğünde yeniden gün yüzüne çıktı. Dernek yönetimi, kamu desteği almadan, yalnızca gönüllü bağışlarla 1.000 adetlik ikinci baskıyı gerçekleştirdi. 50 bin TL’lik bütçe, iki gün gibi kısa bir sürede, bireysel desteklerle sağlandı.

Dernek Başkanı Hamit Özkan, bu süreci şu sözlerle özetliyor:

“Telefon rehberime sarıldım. Aradığım herkes sorgusuz sualsiz katkı verdi. Hemen dekontları yolladım. İki gün içinde tüm bütçeyi topladık. Şimdi herkes aynı soruyu soruyor: ‘Kitap ne zaman geliyor?’”

Bu hızlı ve gönüllü mobilizasyon, Türkiye’deki klasik dernekçilik pratiklerinin ötesine geçerek kültürel içerik üretimini merkezine alan bir toplumsal modelin örneği oldu.

Dağıtımda Ticaret Değil, Erişim Öncelendi

Basılan kitapların satışa sunulması hedeflenmedi. Aksine, ücretsiz erişim ilkesi benimsendi. Balkan tarihi üzerine önemli bir kaynak olan bu eser; üniversite kütüphaneleri, hemşehri dernekleri, okuma salonları ve hatta Gömeç’teki kahvehaneler aracılığıyla geniş bir okur kitlesine ulaştırılacak. Dernek yöneticilerinin ifadesiyle,

“Okura ulaşmadıkça bilgi yetim kalır.”

Bu anlayış, kültürel bilgi üretiminin yalnızca akademik çevrelerde değil, halkın her kesiminde yankı bulmasını hedefliyor.

Kitlesel Fonlamada Şeffaflık ve Onur

Bağışçılar, yalnızca bir kitap basımına katkı sağlamadı. Aynı zamanda isimleri kitabın arka sayfasında alfabetik olarak yer aldı. Başkan Özkan, kendi ismi yerine oğlunun ismini yazdırarak hem babasını onurlandırdı hem de aile yadigârı niteliğinde bir jestle projeye kişisel bir anlam kattı.

Bu yöntem, hem şeffaflık, hem de kolektif belleğe katkı anlamında Türkiye'deki kültür üretiminde örnek niteliğinde.

Üçüncü Baskı Yolda, Yeni Hedefler Ufukta

Gömeç Bosna-Sancak Derneği için bu sadece bir başlangıç. Dernek başkanı Özkan’ın ifadeleriyle:

“Biraz nefes aldıktan sonra üçüncü kitap da yolda.”

Bu heyecan verici açıklama, mütevazı bir dernek binasından Balkan tarihine ışık tutan kitlesel fonlu bir yayınevine dönüşme potansiyelini işaret ediyor.

Taşrada Bilim ve Sanat İçin İlham Veren Bir Model

Gömeç’teki bu proje, Türkiye’nin kültürel finansman yapısında katılımcı mikro desteklerin ne denli dönüştürücü olabileceğini kanıtlıyor. Geleneksel yayınevi ve sponsor destekli sistemlerin dışına çıkan bu model;

  • Şeffaflık: Destekçilerin adlarıyla görünür olması, güven inşa ediyor.
  • Hız: Bürokratik süreçlere takılmadan, kısa sürede hayata geçirilebiliyor.
  • Kolektif Hafıza: Toplumun tarihsel belleğine sahip çıkan, somut ve kalıcı bir katkı sağlıyor.

Sonuç: Bir Kahve Parasıyla Bilimsel Dayanışma

Gömeç Bosna-Sancak Derneği’nin öncülüğünde gerçekleşen bu kültürel girişim, bir yandan Balkan araştırmalarına katkı sunarken diğer yandan Türkiye’de kültürel üretimin tabandan gelen desteklerle nasıl sürdürülebileceğine dair umut verici bir örnek sunuyor. Bir kahve parasına denk düşen katkılarla basılan bu kitap, bilim, sanat ve kolektif belleğin birlikte nasıl filizlenebileceğini gösteriyor. Gömeç’te başlayan bu sessiz kültür hamlesi, tüm Anadolu’ya örnek olacak bir modelin ilk adımı olabilir.

Yorum Yaz