Doğa turizminin yükselen yıldızı olan kamp alanları, çevreye duyarlı yapılaşma ve minimal müdahale prensibi ile kuruluyor.
Marjinal tarım arazilerinde kurulan doğa dostu konaklama tesisleri, ekoturizm potansiyelini artırarak yerel ekonomiye katkı sağlıyor.
Doğaya Duyarlı Turizm: Kamping ve glamping alanları, doğayla uyumlu turizm seçeneklerine katkıda bulunmaktadır.
- Marjinal Tarım Arazileri: Kamping ve glamping tesisleri, tarıma elverişli olmayan arazilerde kurulmalıdır.
- Çevre Dostu Planlama: Turistik tesislerin sürdürülebilir şekilde planlanması gerekmektedir.
- Yeni Nesil Turizm Alanları: Kamping, glamping, dom çadır ve tiny house tesisleri popülerleşiyor.
- Minimal Yapılar: Çevreye uyumlu, küçük yapılar doğa turizmi tesislerinde tercih edilmektedir.
- İzin Koşulları: Bu tesisleri kurmak için gerekli izinlere ve planlama koşullarına uyulmalıdır.
- Minimum Arazi Büyüklüğü: Kamping ve glamping tesisleri için minimum arazi büyüklüğü 5.000 metrekaredir.
- Geniş Alan Gereksinimi: Belirlenen arazi büyüklüğü, tesislerin rahat bir ortam sunmasını amaçlar.
- Ulaşılabilir Yola Cephe Koşulu: Tesislerin ana yollar veya yan yollara cepheli olması gerekmektedir.
- Kolay Ulaşım: Turistlerin tesislere ulaşımını kolaylaştırmak için yola cepheli olma şartı konulmuştur.
- Tarım Dışı Alan Kullanımı: Tesislerin marjinal tarım arazilerinde kurulması istenmektedir.
- Doğaya Zarar Vermemek: Verimli tarım alanlarına zarar verilmeden doğa turizmi yapılabilmelidir.
- Plansız Alan Koşulu: Kamping ve glamping tesislerinin plansız alanlarda kurulması gereklidir.
- Doğayla Uyumlu Yapılaşma: Plansız alanlar, doğaya minimal müdahale sağlama açısından önemlidir.
- Doğal Güzelliklere Yakınlık: Bu tesislerin doğal güzelliklere yakın yerlerde kurulması teşvik edilir.
- Doğa İçi Deneyim: Turistlerin doğayla iç içe vakit geçirmesi amaçlanmaktadır.
- Büyük Ova Koruma Alanları Dışında Olma: Verimli tarım arazilerini koruma amaçlı, tesisler büyük ova alanlarına kurulamaz.
- Ekoturizm İçin Alan Açma: Tarım politikalarını desteklerken ekoturizm fırsatları sunulmalıdır.
- Su Kaynaklarına Yakınlık: Tesisler baraj ve su koruma alanlarından uzakta kurulmalıdır.
- Su Kaynaklarının Korunması: Çevresel önemi olan su kaynakları korunmalıdır.
- Sit Alanlarına Uyumluluk: Tesisler 1. veya 2. derece doğal sit alanlarında yapılaşma yapamaz.
- Doğal Alanların Korunması: Sit alanlarında yapılaşmaya izin verilmez.
- Biyolojik Çeşitliliğin Korunması: Sit alanlarında yapılaşmaya sınırlama getirilir.
- Taşınabilir Üniteler: Çadır ve karavan gibi taşınabilir üniteler tercih edilmelidir.
- Doğaya Minimal Müdahale: Taşınabilir yapılar, doğanın korunmasına yardımcı olur.
- Ortak Kullanım Alanları: Duş, tuvalet gibi ortak kullanım alanlarına izin verilmektedir.
- Ziyaretçi Konforu: Ortak alanlar, tesislerin işlevselliğini artırır.
- Düşük Yapılaşma Emsali: Yapılaşma emsali (E) 0.05 ile sınırlıdır.
- Çevreye Az Müdahale: Düşük yapılaşma oranı, doğal dokuya saygı duyar.
- Maksimum Bina Yüksekliği: Yapılar 4,50 metre, yani 1 kat ile sınırlıdır.
- Doğa Estetiğini Koruma: Yapı yüksekliği, doğanın görselliğini bozmaz.
- Çevreyle Uyumlu Tesis Anlayışı: Doğaya uyumlu yapılar inşa edilmelidir.
- Turizme Yeni Soluk: Kamping ve glamping alanları turizm sektörüne yeni bakış açısı kazandırır.
- Sürdürülebilir Turizm: Bu alanlar, sürdürülebilir turizmi teşvik eder.
- Doğal Güzelliklerin Korunması: Tesislerin doğal güzelliklere zarar vermemesi önemlidir.
- Doğa İçi Konaklama: Turistler doğayla iç içe kalma deneyimi yaşar.
- Esnek Yapılar: Taşınabilir yapılar, sezonlara göre düzenlenebilir.
- Yasal Koşullara Uygunluk: Tesisler, belirlenen yasal koşullara uymak zorundadır.
- Doğa Turizmi Talebi: Artan doğa turizmi talebine uygun tesisler çoğalıyor.
- Turizm Altyapısına Katkı: Kamping ve glamping tesisleri turizm altyapısını geliştirir.
- Doğal Kaynakların Korunması: Tesisler, doğal kaynaklara zarar vermeden turizmi destekler.
- Ekoturizm Potansiyeli: Doğaya duyarlı tesisler ekoturizmin gelişmesine olanak sağlar.
- Verimli Tarım Alanlarına Saygı: Tarıma elverişli araziler korunur.
- Çevre Dostu Konaklama: Kamping ve glamping alanları çevreye duyarlıdır.
- Taşınabilirlik Özelliği: Tesislerin taşınabilir olması doğaya zarar vermemesi açısından önemlidir.
- Yerel Ekonomiye Katkı: Tesisler, doğal güzellikleri korurken yerel ekonomiyi destekler.
- Sürdürülebilir Turizm Yapıları: Çevreye zarar vermeyen yapılar, sürdürülebilirliği artırır.
- Kamping Alanlarının Çoğalması: Kamping ve glamping gibi yeni alanların sayısı artmaktadır.
- Doğaya Dönüş: Kamping ve glamping alanları doğayla yeniden bağlantı kurulmasını sağlar.
- Ekoturizm Koordinatörlüğü: Beytullah Yılmaz'dan 0 544 608 84 80 nolu telefondan Kamping Projesi konusunda bilgi alınabilir.
- Bu maddeler, kamping ve glamping alanlarının doğayla uyumlu bir şekilde kurulması için gerekli olan koşullar özetlenmiştir.
Son yıllarda turizm sektöründe çevreye duyarlı ve sürdürülebilir çözümler önem kazanmaktadır. Mobil evler, doğayla uyumlu, pratik ve ekonomik bir konaklama modeli olarak öne çıkmakta olup, Türkiye’de de bu konaklama türüne yönelik düzenlemeler yapılmaktadır. Turizm Tesislerinin Niteliklerine İlişkin Yönetmelikte yapılan güncel değişikliklerle birlikte mobil evlerin kullanımı, belirli alanlarla sınırlandırılarak sektöre yeni kurallar getirilmiştir. Yönetmelikte belirtilen beşinci maddeye göre, mobil ev tesisleri, yalnızca kamping veya kırsal/ekoturizm kullanımlarına ayrılmış alanlarda yer alabilecek şekilde düzenlenmiştir.
Mobil Ev Tesislerinin İmar Planlarına UygunluğuYönetmelikteki düzenleme, mobil ev tesislerinin yalnızca belirli imar planları dahilinde kurulabilmesine izin vermektedir. Bu kapsamda, tahsisi yapılmış kamu taşınmazları hariç tutulmak üzere, mobil evler ancak kamping ve kırsal/ekoturizm alanları olarak tanımlanmış bölgelere uygun şekilde yerleştirilebilecektir. İmar planları doğrultusunda belirlenen bu sınırlama, çevre dostu ve sürdürülebilir turizm alanlarının oluşmasına olanak tanır. Aynı zamanda, kırsal ve doğal alanlarda düşük yoğunluklu bir yapılaşma ile çevreye zarar vermeden, yerel dokunun korunmasını sağlamayı amaçlar.
Mobil Ev Tesislerinde Konaklama Birimi SayısıYönetmelik, mobil ev tesislerinde en az beş, en fazla kırk dokuz konaklama birimi bulunmasını şart koşmaktadır. Bu sınırlama, tesislerin yoğun yapılaşma yerine daha doğal bir görünüme sahip olmasını ve çevresel etkisinin minimum seviyede tutulmasını sağlar. Doğaya saygılı turizmi destekleyen bu kural, çevresel sürdürülebilirliği koruyarak hem yerli hem de yabancı turistlere doğayla baş başa bir tatil imkanı sunar. Ayrıca, bu sayı kısıtlamasıyla, kırsal alanlardaki konaklama tesislerinin bölgenin doğal ve kültürel dokusuna uyum sağlaması hedeflenir.
Kırsal ve Ekoturizm Odaklı Tesislerin AvantajlarıMobil evlerin yalnızca kamping ve ekoturizm alanlarında kurulması, doğa dostu turizm faaliyetlerinin desteklenmesine katkıda bulunur. Kamping ve ekoturizm alanları genellikle doğal çevrenin korunduğu, yapılaşmanın minimize edildiği ve çevreye duyarlı uygulamaların ön planda olduğu alanlardır. Bu tür alanlarda kurulan mobil evler, çevreyi korurken ziyaretçilere doğal bir ortamda tatil yapma imkanı sunar. Bu düzenleme, özellikle doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımı açısından önem taşır; mobil ev tesislerinin kırsal bölgelerde kurulması, yerel ekonomiye katkı sağlamanın yanı sıra yerel kültür ve çevreye zarar vermeden bir turizm modeli oluşturur.
Sonuç: Çevre Dostu Turizm İçin Yapısal DüzenlemelerYönetmelikte yapılan bu düzenleme, çevre dostu turizmi desteklemek ve mobil ev konaklama birimlerinin doğal çevreyle uyumlu olmasını sağlamak için önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir. Kamping ve ekoturizm alanlarına yönelik yapılan sınırlamalar, doğal güzelliklerin korunması ve çevreye duyarlı turizm alanlarının artırılmasına olanak tanır. Bu yönetmelik doğrultusunda hayata geçirilen mobil ev tesisleri, hem konaklama deneyiminde yeni bir çeşitlilik sunacak hem de sürdürülebilir turizmi teşvik edecektir.
Mobil Evlerin Yerleşim Alanları: İmar Planlarına Göre Düzenlemeler ve Güvenlik Önlemleri
Türkiye'de turizm sektöründe artan çevre dostu konaklama talepleri doğrultusunda mobil evlerin kullanımına olan ilgi her geçen gün büyümektedir. Turizm Tesislerinin Niteliklerine İlişkin Yönetmelik'te yapılan son değişiklik, mobil evlerin belirli alanlarda kurulabilmesine yönelik düzenlemeler getirerek bu ihtiyaca yanıt vermektedir. Yönetmeliğin beşinci maddesi, mobil evlerin kurulabileceği alanlar için net bir çerçeve çizerek yalnızca kamping ve kırsal/ekoturizm imar planlarına uygun alanlarda mobil ev kurulmasına izin vermektedir.
İmar Planlarına Uygun AlanlarYönetmelik, mobil evlerin sadece belirli imar planları çerçevesinde kamping ya da kırsal/ekoturizm alanlarına ayrılmış bölgelerde yer almasını zorunlu kılarak, mobil evlerin yoğun yerleşim alanlarından uzak, doğayla uyumlu alanlarda kurulmasını teşvik etmektedir. Bu durum, hem mobil evlerin doğal çevreye olan uyumunu hem de doğa içinde dinlenmeyi tercih eden turistlere sunulan hizmetin niteliğini artırmaktadır. Kamping ve ekoturizm alanları, genellikle düşük yoğunlukta yapılaşma gerektiren, doğa koruma önlemlerinin uygulandığı alanlar olup, mobil evlerin bu alanlarda yer alması bölgenin sürdürülebilir turizm amaçlarına hizmet etmesini sağlar.
Mobil Ev Başına En Az 200 Metrekare Alan ZorunluluğuYönetmeliğe göre, her mobil ev için en az 200 metrekare alan ayrılması şartı, turistlere özel bir yaşam alanı sunmanın yanı sıra doğal çevrenin korunmasına da katkı sağlar. Bu zorunluluk, yoğun yapılaşmanın önlenmesi için bir tedbir olup, mobil evlerin doğayla iç içe, ferah bir çevrede konumlanmasını mümkün kılar. Böylece, doğa dostu turizm ve sürdürülebilir yapılaşma hedeflenirken aynı zamanda ziyaretçilere geniş, kişisel bir alan sunularak konforlu bir konaklama sağlanmış olur.
Çit, Duvar ve Yeşilliklerle Güvenlik ÖnlemleriYönetmelik, her mobil evin bulunduğu alanın sınırlarının çit, duvar veya yeşillik gibi düzenlemelerle çevrelenmesini ve aydınlatma gibi güvenlik önlemleri alınmasını öngörmektedir. Bu tür güvenlik önlemleri, mobil evlerin etrafında doğal bir güvenlik çemberi oluşturarak hem turistlerin mahremiyetini sağlar hem de dış çevreden gelebilecek olumsuz etkilere karşı koruma sağlar. Aynı zamanda, sınırlandırma amacıyla kullanılan yeşillikler doğal çevreye uyum sağlayarak tesisin estetik görünümüne katkı yapar ve sürdürülebilir bir çevre bilincini teşvik eder.
Bu güvenlik düzenlemeleri, mobil evlerin tatil alanı olarak tercih edilmesini teşvik ederek güvenli ve çevre dostu bir konaklama sunma amacı taşır. Böylelikle, turistler doğayla iç içe bir tatilin keyfini çıkarırken aynı zamanda çevresel düzenlemelerin getirdiği güvenlik unsurlarından da faydalanabilir.
Sürdürülebilir Turizme Katkı ve SonuçSonuç olarak, Turizm Tesislerinin Niteliklerine İlişkin Yönetmelik'te yapılan bu düzenleme, doğaya uyumlu, sürdürülebilir turizm anlayışına uygun bir model ortaya koymaktadır. Kamping ve kırsal/ekoturizm alanlarında kurulacak mobil evler, turizmin doğal çevre üzerindeki etkisini en aza indirirken ziyaretçilere özel, güvenli ve geniş bir yaşam alanı sunar. Türkiye'nin farklı turistik bölgelerinde giderek artan ekoturizm tesislerine destek sağlayan bu düzenleme, turizm sektörünün doğa dostu bir şekilde gelişmesine katkı sağlamaktadır.
Turizm Tesisleri Yönetmeliğinde Yenilikler: Mobil Evlerin Kullanımı ve Yeni Düzenlemeler
Türkiye’de turizm sektörüne ilişkin düzenlemeler, sektörün ihtiyaçlarını ve küresel trendleri dikkate alarak sürekli güncelleniyor. 18 Ocak 2024 tarihinde Resmî Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren son düzenleme de bunun bir örneği. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın onayı ile yürürlüğe giren bu yeni yönetmelik, turizm tesislerinde mobil evlerin kullanımına dair önemli yenilikler ve kurallar içeriyor. “Turizm Tesislerinin Niteliklerine İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” başlığını taşıyan düzenleme, turizm tesislerinin niteliğini ve uygulamalarını değiştirecek bir dizi hüküm getiriyor.
Mobil Ev Tanımı ve Tesislerdeki YeriYönetmeliğin ilk maddesi, turizm tesislerinde konaklama birimi olarak kullanılabilecek mobil evlerin tanımını yaparak başlıyor. “Mobil ev”, yönetmelikte bir motorlu araç tarafından çekilebilen, yaşam alanı, yatak, banyo ve tuvalet gibi temel konfor alanlarını içeren bir yapı olarak tanımlanıyor. Bu tanımlama, mobil evlerin turizm sektörü için yeni bir konaklama alternatifi olarak kullanıma sunulmasına olanak tanıyor. Yönetmelik, mobil evlerin konfor ve güvenlik standartlarını belirlerken aynı zamanda Karayolları Trafik Kanunu’na tabi bir araç olarak ele alıyor.
Mobil Evlerin Kullanımıyla İlgili Yeni KısıtlamalarYönetmeliğin ikinci maddesi, mobil evlerin geleneksel pansiyonlara alternatif bir konaklama birimi olarak kabul edilmesini içeriyor. Yönetmelikte yer alan bu düzenlemeye göre, turistik tesisler, pansiyon ve diğer konaklama türlerine ek olarak mobil evleri de barındırabilecek. Ancak, mobil evlerin konaklama tesislerinde tek bir birime hizmet eden havuz alanlarında belirli hizmet ve düzenlemelerin sağlanmaması durumunda bazı istisnalar sağlanıyor. Özel yüzme havuzlarında soyunma kabini, cankurtaran ve çocuk havuzu gibi ekstra düzenlemeler aranmayacak.
Mobil Ev Tesislerinin Kurulum ŞartlarıMobil ev tesislerinin kurulumu ve düzenlenmesi konusunda yönetmelikte geniş kapsamlı düzenlemeler yapılmıştır. Yönetmeliğin beşinci maddesinde, mobil evlerin kurulabileceği alanlar tanımlanmış ve bu alanların belirli imar planları içerisinde yer alması gerektiği belirtilmiştir. Bu kapsamda, mobil evler sadece kamping veya kırsal/ekoturizm alanlarına uygun olarak kurulabilecek. Ayrıca, her mobil evin kendine ait en az 200 metrekare alanı bulunmalı ve bu alanlar çit, duvar veya yeşilliklerle sınırlandırılarak güvenlik sağlanmalıdır.
Yönetmelik, mobil ev tesislerinde misafirlerin ihtiyaçlarını karşılayacak resepsiyon ve idare üniteleri gibi temel yapıların yanı sıra, otopark alanlarının da zorunlu olduğunu belirtiyor. Konaklama birimlerinin tasarımında doğal ışık alacak şekilde düzenleme yapılması ve yatak, yastık, iklimlendirme gibi konfor unsurlarının sağlanması da zorunlu kılınmıştır.
Yiyecek-İçecek Üniteleri ve Kapasite KısıtlamasıMobil ev tesisleri içerisinde yiyecek ve içecek hizmetleri de sağlanabiliyor. Ancak, bu ünitelerin toplam kapasitesi yüz kişiyi aşamayacak şekilde sınırlandırılmıştır. Bu durum, doğa ve çevre dostu turizm yaklaşımını desteklemek için tasarlanmış bir sınırlamadır. Yönetmelik, mobil ev tesislerinde toplantı ve çok amaçlı salon yapılmasını ise yasaklamıştır. Bu tür kısıtlamalar, tesislerin çevreye minimum etki yapacak şekilde hizmet vermesini amaçlıyor.
Belgelendirme ve Teknik Muayene ZorunluluğuMobil ev tesisleri, turizm işletmesi belgesi almak için başvurduğunda, mobil evlerin tescil belgelerinin ibraz edilmesi ve geçerli teknik muayene belgelerinin bulunması zorunludur. Yönetmelik, mobil evlerin tescil belgelerinin tesis sahibinin veya işletmecisinin adına düzenlenmesi gerektiğini belirtirken, turizm işletmesi belgesinin alınmasından sonra da düzenli teknik muayene yaptırılması ve bu belgelerin Bakanlığa sunulması gerektiğini vurguluyor. Bu madde, mobil evlerin güvenliği ve standartlara uygunluğunun korunmasını amaçlıyor.
Ayrıntılı bilgi için Ekoturizm / Kırsal Turizm Proje koordinatörü Beytullah Yılmaz 0 544 608 84 80 nolu telefondan bilgi alabilirsiniz.
Turizm Sektöründe Yeni Bir Dönem: Mobil Evlerin PotansiyeliBu yönetmelik değişiklikleri, turizm sektöründe mobil evlerin kullanımının artmasını ve çeşitlenmesini teşvik ediyor. Özellikle kırsal ve ekoturizm alanlarında, doğayla iç içe tatil yapmayı seven yerli ve yabancı turistler için mobil evler önemli bir cazibe unsuru oluşturuyor. Bu tür tesislerin kırsal alanlardaki yerel ekonomilere katkıda bulunması beklenirken, çevreye uyumlu bir konaklama alternatifi sunması da dikkat çekiyor.
Bu yeni düzenlemeler, doğaya saygılı ve sürdürülebilir turizm ilkelerini benimseyen işletmeler için rehber niteliğinde. Mobil evlerin, Türkiye turizm sektörüne yeni bir dinamizm kazandırması ve çevre dostu konaklama alternatifleri yaratması bekleniyor.