Çiçek aşısı sayesinde maymun çiçeği salgını büyük bir tehdit oluşturmuyor. Hijyen önlemleri ve 21 günlük izolasyon ile bulaş riski en aza indirilebilir.
Maymun çiçeği, Covid-19 kadar bulaşıcı değil ve aşısı mevcut. Uzmanlar, bu virüsün yeni bir pandemi haline gelmesini beklemiyor.
1980 Öncesinde Çiçek Aşısı Olanlar Maymun Çiçeğinden Korunuyor: Yeni Salgında Neler Bilinmeli?
Son birkaç yılda dünyayı sarsan Covid-19 pandemisinin ardından, her yeni salgın haberi küresel bir endişe yaratıyor. Bu yeni endişe dalgalarından biri de Afrika'da ortaya çıkan maymun çiçeği virüsü oldu. Ancak uzmanlara göre, bu virüs Covid-19 kadar ciddi bir tehdide dönüşmeyecek. Medicana Sağlık Grubu Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Sarhan Sakarya, maymun çiçeği hastalığına dair kritik bilgiler veriyor ve çiçek aşısının önemli bir koruma sağladığını vurguluyor.
Maymun Çiçeği Virüsü: Çiçek Hastalığının Bir Varyasyonu
Maymun çiçeği, adını ilk defa maymunlarda görülmesinden alan bir hastalık. Ancak hastalığın temelinde yatan virüs, insanlarda da çiçek hastalığına benzer semptomlar yaratıyor. Dünya genelinde bilinen çiçek aşısı ise, bu virüse karşı %80 oranında bir bağışıklık sağlıyor. 1980 öncesinde yapılan çiçek aşıları, bugün birçok insanı bu virüse karşı koruma kalkanı oluşturuyor.
Prof. Dr. Sakarya’nın belirttiği üzere, Covid-19 döneminde karşı karşıya kaldığımız zorlukların aksine, maymun çiçeği virüsüne karşı elimizde halihazırda bir aşı mevcut. Bu aşının hızla üretilmesi ve yaygın bir aşılama sürecinin başlatılması ile büyük çapta bir salgının önüne geçilebileceği düşünülüyor.
Bulaşma Yolları ve Korunma Yöntemleri
Maymun çiçeği virüsünün bulaşma yolları üzerine de dikkat çekici uyarılar var. Virüs, esasen vücut salgıları yoluyla bulaşıyor. Kan, tükürük ve cinsel temas bu virüsün başlıca bulaşma yolları arasında. Aynı zamanda hasta kişinin kullandığı çarşaflar ve kıyafetler de bulaşma riski taşıyor. Bu yüzden, hastalık döneminde hasta kişilerle yakın temasın sınırlandırılması ve hijyen önlemlerinin artırılması büyük önem taşıyor.
Virüsün belirtileri grip benzeri semptomlarla başlıyor ve ateş, halsizlik ile lenf bezlerinde şişlik gibi bulgular ortaya çıkıyor. Birkaç hafta içinde ise döküntüler gelişiyor. Bu döküntüler el, kol, bacak ve yüz gibi bölgelerde görülüyor. Zamanla döküntüler irinle dolu büyük keseciklere dönüşüyor. Her ne kadar bu keseler sönümlense bile, tamamen iyileşene kadar bulaşıcılık devam ediyor. Dolayısıyla hastaların izole edilmesi ve temasın sınırlandırılması hayati önem taşıyor.
Yeni Bir Pandemi Riski Var mı?
Pandemi sonrası dönemde insanlar, her yeni salgın haberiyle birlikte “Yine mi pandemi geliyor?” kaygısına kapılıyorlar. Ancak uzmanlar, maymun çiçeği virüsünün Covid-19 kadar tehlikeli olmadığını, bulaşma riskinin daha düşük olduğunu ve ölüm oranlarının daha az olduğunu vurguluyorlar. Prof. Dr. Sakarya da bu konuda temkinli bir iyimserlik taşıyor. Virüsün yayılma hızı Covid-19 kadar yüksek değil ve çiçek hastalığına karşı var olan aşı sayesinde geniş çaplı bir salgının önlenebilir olduğu düşünülüyor. Ayrıca, virüsün görsel belirtilerinin (el, kol, bacak ve yüzlerdeki keseler) hasta kişilerin kolayca tanınmasını sağladığı, bu nedenle bulaşmanın daha kolay kontrol altına alınabileceği belirtiliyor.
Korunma Yolları ve Alınması Gereken Önlemler
Maymun çiçeği virüsünden korunmak için hasta kişilerle 1 metre mesafe korunması öneriliyor. Ayrıca, salgıların temas etme riskini minimize edecek tedbirler alınmalı. Aile bireylerinden biri hastalandığında, kişisel eşyaların ayrılması, çarşaf ve kıyafetlerin paylaşılmaması, mümkünse tuvaletlerin ayrılması gibi önlemler alınmalı. İzolasyon süresi ise 21 gün olarak öneriliyor.
Kamusal alanlarda kıyafet deneme veya şezlong gibi ortak kullanılan malzemelerle temas da dikkat edilmesi gereken risk faktörleri arasında. Henüz bu hastalığa yönelik etkili bir ilaç bulunmasa da, çoğu insan tedavi almadan 3 hafta içinde tamamen iyileşiyor. Ancak bağışıklık sistemi zayıf olan yaşlılar, kanser tedavisi görenler gibi risk grupları için dikkatli olunmalı.
Maymun çiçeği virüsü, dünya çapında endişe yaratsa da, uzmanlar büyük bir paniğe gerek olmadığını ifade ediyorlar. Covid-19 pandemisinin aksine, elimizdeki bilgiler ve aşılar sayesinde bu virüsün geniş çapta yayılması ve bir pandemiye dönüşmesi beklenmiyor. Yine de kişisel hijyen önlemlerinin alınması, hastaların izole edilmesi ve risk gruplarının korunması, toplum sağlığı açısından büyük önem taşıyor.