Yapay Zekâ Kişisel Verilerimizi Tehdit Ediyor mu?

Yapay Zekâ Kişisel Verilerimizi Tehdit Ediyor mu?
İKÇÜ BİO’nun düzenlediği söyleşide, yapay zekâ sistemlerinin topladığı verilerin altından değerli olduğu ve Türkiye’nin enformasyon teknolojisini yalnızca kullanan değil, yöneten bir ülke olması gerektiği vurgulandı.
Yapay Zekâ Kişisel Verilerimizi Tehdit Ediyor mu?

İKÇÜ BİO’dan Yapay Zekâ ve Veri Güvenliği Söyleşisi: “Veri, Altından Değerli”

haber arası detay

İZMİR – İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Bilim İletişim Ofisi (BİO), YÖK koordinasyonunda gerçekleştirilen dünyanın en büyük bilim-toplum etkinliği kapsamında ‘Yapay Zekâ ve Veri Güvenliği’ konulu dikkat çekici bir söyleşi düzenledi.

İKÇÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu'nun moderatörlüğünde gerçekleşen etkinlikte, Medya ve İletişim Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Ümit Aydoğan, yapay zekâ çağında veri güvenliği konusunda çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.

Prof. Dr. Bulduklu, “150’ye yakın üniversitenin eş zamanlı katıldığı bu bilim fırtınası, bilimi topluma taşıma açısından dünya çapında örnek bir etkinliktir. Artık üniversiteler yalnızca bilgi üreten değil, bu bilgiyi toplumla paylaşan yapılara dönüştü” diyerek İKÇÜ’nün toplumsal misyonuna vurgu yaptı.

Veri Güvenliği: Sessiz Tehlike

Söyleşide konuşan Dr. Ümit Aydoğan, ChatGPT gibi modellerin yalnızca bir başlangıç olduğunu vurguladı:

“Yapay zekâ sistemleri yalnızca içerik üretmiyor, aynı zamanda kullanıcı profillerini çıkartarak davranışları yönlendirebiliyor. Akıllı cihazlar sadece konfor değil, aynı zamanda sürekli bir veri akışı sağlıyor. Robot süpürgeden buzdolabına kadar her cihaz, alışkanlıklarımızı öğrenip üreticiye raporluyor.”

Aydoğan, dil modellerinin başarısının toplanan verinin miktar ve kalitesine bağlı olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi:

“Veri yoksa dil modeli de yok. Ancak Türkiye’nin elinde ne büyük çaplı veri merkezleri var ne de bu veriyi işleyebilecek GPU altyapısı. Üstelik yüksek performanslı GPU’ları satın almak da artık ciddi bir sorun.”

Akademiye Büyük Görev Düşüyor

Yapay zekânın yakın gelecekte pek çok mesleği dönüştüreceğini ifade eden Aydoğan, “Mühendis, hukukçu, öğretmen fark etmeksizin herkes bu teknolojilere hâkim olmak zorunda. Enformasyon teknolojisini sadece kullanan değil, onu geliştiren ve yöneten toplumlar var olabilir. Türkiye’nin artık bu alanı istila etmesi gerekiyor” dedi.

“Yerli ve Milli Dil Modelimiz Yok”

Prof. Dr. Bulduklu ise konuşmasında, “Dünya genelinde 22 büyük dil modeli varken, biz yalnızca 3 tanesine erişebiliyoruz ve bunları sadece kullanıyoruz. Geliştiremiyoruz. Bu durum, veri bağımlılığını ve güvenlik açığını artırıyor” ifadeleriyle dikkat çekti.

Etkinlik Toplumu Bilimle Buluşturdu

Katılımcıların yoğun ilgi gösterdiği program, soru-cevap bölümüyle tamamlandı. Etkinlik, üniversite-toplum etkileşimini güçlendirmesi ve dijital çağda bilgi güvenliği farkındalığını artırması açısından önemli bir adım olarak değerlendirildi.

 

Yorum Yaz